Jeoloji Mühendisi Kuruçay, “Şehir merkezinde diri fay olsa 6 Şubat’taki strese dayanamaz kırılırdı. Geçmeyen diri fayları varmış gibi gösterip uygun olmayan alan ilan etmek son derece yanlış bir tutumdur.” dedi.
DSİ’de 33 yıl Yer Altı Suları Şube Müdürlüğü 20 yıl Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilciliği yapan Mehmet Kuruçay’dan ezberleri bozacak bir iddia ortaya atıldı.
Hiç kimsenin bu şehri, şehirde oturanlar kadar tanıyamayacağını belirten Kuruçay, bindirme zonlarını diri fay gibi gösterip, bu şehri katletmeye, kötürüm ve özürlü hale getirmeye çalışmanın kimseye yarar getirmeyeceğini, acilen şehrin idarecilerinin bu konuya ehemmiyet göstermesi gerektiğini söyledi.
509 yıldır biriken enerjinin 90 saniyede boşaldığını hatırlatan Jeoloji Mühendisi Kuruçay, depremin hemen ardından hasar tespit yaparak binaları hasarsız, az, orta ve ağır hasarlı olarak belirleyen kişilerin uzman teknik personel olmadığına vurgu yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının işin acileyetiyle özellikle diğer vilayetlerden getirdikleri öğrencilere de tespit yaptığını ifade eden Kuruçay, “Gelen bu öğrenciler, işin ehli olmayan insanlar duvar çatlağını gördüklerinde hemen fotoğraflayıp ağır hasarlı dediler. Küçük sıva çatlağı olanlara ise orta hasarlı dediler. Bugün orta hasarlı bir bina incelenirse az hasarlı bile çıkabilir.” diye konuştu.
Uygun olmayan alanlarla ilgili çarpıcı ve net bir şekilde açıklama yapan Jeoloji Mühendisi Kuruçay, “6 Şubat Depreminde şehrimiz yerle bir oldu, Ebrar Sitelerinin bulunduğu alanlarda, Azerbaycan, Yeni Hükümet, Trabzon, Zübeyde Hanım caddeleri ve çevrelerine baktığınız zaman yıkım var fakat yıkılmayan binalarda var. Bu bölgelerde, iki katlı, üç katlı fore kazıksız, deprem önlemsiz yapılan binaların birçoğunda çizik bile yok. Siz buraya uygun olmayan alan diyemezsiniz.” şeklinde konuştu.
Şehir merkezinden geçen diri faylarla ilgili de bilimsel veriler eşliğinde konuştuğunu belirten Kuruçay şöyle konuştu:
“Bu faylar Doğu Anadolu Fayları gibi doğrultu atımlı enerji biriktiren faylar değil. Bunlar bindirmenin etkisiyle oluşan bindirme zonları. Merkez üssü Pazarcık’taki deprem şehirden geçti ve yıkacağını yıktı, buradan gidip Çardak fayını tetikledi ve yerle bir etti. Eğer şehir merkezinden bir fay geçseydi inanın şehir merkezini de paramparça ederdi. Şehir merkezinde enerji biriktirip deprem üretecek bir fay kesinlikle yok. Dikkat ederseniz, şehir merkezi hariç her yerde artçılar oldu, diri fay olsaydı şehir merkezinde de artçı olurdu. Uygun olmayan alanlar olarak belirlenen bölgelerde evi olanlar dikkatli olsunlar. Biz İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunları Derneği olarak rektörümüzü, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Kumral hocamızı buraya getirdik, bölgeyi incelediler. Gazi üniversitesindeki konusunda uzman hocalarımıza gidip buradaki çalışmaları ve yapılanları anlattım. Hatırlarsanız ilk mikro bölgeme de Hükümet Binasının altında diri fay vardı, o fayı şimdi başka tarafa kaydırdılar. Orada fay olsaydı kesinlikle 7.8 şiddetindeki depreme dayanmaz kırılırdı. Buralar uygun olmayan alan ise neden 2-3-4 katlı binalar ayakta, bunlar da yakılırdı. Uygun olmayan alan ilan edilen Boğaziçi, Üniversite bölgesinde bir tane yıkılan bina yok. Boğaziçi’nin bulunduğu bölge Kahramanmaraş’ın zemini en sağlam olan bölgelerden biridir. Gidip orada araştırma yapsınlar, DSİ’deki görev yaptığımda gidip oradan sucuk gibi karot aldım. Boğaziçi konutlarının bulunduğu alanda bırak yıkılan binayı neredeyse çatlağı olan bina yok. Boğaziçi’nin hemen altında heyelan olduğu söylenen bölgeden Türkiye’nin en büyük sulama kanalını geçirdim. Ne heyelan gördüm ne kaymayla karşılaştım, oranın altı kumtaşı bildiğimiz formasyon. Doğukent yapılırken de zeminini biz kontrol ettik ve zayıf zemin olması nedeniyle tünel kalıba yönlendirdik. Bugün yıkım olmadıysa kendi önerilerimizin de dikkate alındığıdır. Belediye oralara 8-10 kat yerine 4-5 kat yapsaydı hiçbir sıkıntı olmayacaktı. Biz 30 yıldır bu şehre ve yöneticilere deprem gerçeğini anlatmaya çalıştık ama onlar anlamadılar. 6 Şubatta 90 saniyedeki deprem bizim anlatmak istediklerimizin 100 katını anlattı, bilançosu ise çok ağır oldu.”
Trabzon caddesinin adeta ayakta kalan tek simgesi haline gelen Belli Otel’in yıkılmasına da karşı olduklarını da belirten Kuruçay, “burası Belli oteliydi ve 6-7 yıl önce Hilton’a verildi. Hilton gelip her binayı otel yapmıyor. Hilton bu otele ismini vermeden önce İstanbul’dan Profesör hocalar getirerek binayı incelettirdiler ve güçlendirdiler. Burada kimsenin dahili olmadı ve dahil de etmediler. Otel binasının çok büyük bir bölümü güçlendirildi. Orada bir çok dükkan var, bir işyeri sahibi kendi bölümünü güçlendirmedi ve orada 3-4 kolonda dezenformasyon oldu. Yalnız bu binanın genelini etkilemiyor. Binada 130 Kolon var ve bunun dezenformasyon olan 4’ü binanın gelen durumunu etkilemez. Trabzon Bulvarı üzerinde 4 katlı birçok bina var ve bu binalar ayakta. Neden yıkılsın. Kahramanmaraş’ı olduğu gibi 4 katlı olacak şekilde kesinlikle muhafaza edilmeli.” dedi.
