Keçeyi organik yönüyle yaşamın bütün alanlarına yeniden sokmak isteyen ev hanımları, keçe kullanarak yaptıkları birbirinden ilginç resimler ve görsel malzemeler de görenlerin ilgisini çekiyor. 
Bereden cep telefonu aksesuarına, atkıdan duvar tablosuna, çoraptan birçok alana kadar keçeyi değerlendirmeye çalışan ev hanımları farkındalık yaratmak istiyor. 
Kurs eğitmeni Oya Karakız, kendisinin emekli resim öğretmeni olduğunu hatırlatarak emekli olduktan sonra bir atölye kurduğunu, bu atölyede yağlı boya resimler yaparken keçe ile tanıştığını söyledi. 
Keçenin resimle bütünleşebileceğini ortaya koymaya çalıştığını anlatan Karakız, şunları kaydetti: 
''Milattan önce 2. yüzyıldaki kazılarda keçeyi görüyoruz. Genellikle Türk mezarlarında keçe ile tanışıyoruz. Tarihin ilk tekstil ürünü keçeyi yeniden yorumluyoruz. Keçenin Türkler, Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar tarafından bolca kullanıldığını otağlarını ve çadırlarını yaygılarını giysilerini keçeden imal ettiğini yakın tarihe kadar biliyoruz. Halı bu kadar öne çıkmadan önce keçe bu görevi üstlenmişti. Isınma amaçlı da kullanılan keçe, daha sonra sanayiye, makineye ya da inşaatların yalıtımlarına girdi. Kısacası hayatımızın tüm alanına girdi. Benim burada amacımda bunun görseliyle beraber güncel hayata taşımak ve unutulmaya yüz tutan keçenin devam etmesini sağlamak.'' 
Keçenin organik yönüyle her evde bulunması gereken bir tekstil ürünü olduğunu belirten Karakız, bazı araştırmalarda keçenin radyasyonu minimize ettiğine dair görüşlerin ortaya çıktığını belirtti. 
Özellikle cep telefonu aksesuarı olarak tasarlanan keçenin büyük ilgi gördüğüne dikkati çeken Karakız, ''Bizler geleneksel ürünümüz olan keçeyi karınca kaderince toplumsal bilinç oluşturmak için canlandırmaya çalışıyoruz. Organik yönü de öne çıkan keçenin, sağlığımız açısından çok daha yararlı olacağı kanaatindeyim. Kahramanmaraş'ta bunların devam etmesi, bizden sonraki kuşağa aktarılması amacıyla bir kurs açtık. Bu konuya hanımlarımızın ilgisi çok güzel'' şeklinde konuştu. 
Kursa katılan Hatice Tekşen ise çok stresli yıllar ve günler geçirdiğini, bunları atlatabilmek için keçe sanatıyla ilgilendiğini söyledi. Hanımları üretken olmaya davet eden Tekşen, keçe sanatıyla uğraşmanın kendisi için bir terapi ortamı olduğunu sözlerine ekledi.