“şayet illaki anlatılacaksa da iyi rüyalar anlatılmalı, hoş olmayan insanları kötü anlamda etkileyecek rüyaları anlatmamak daha iyidir” demişler.
Yeni yıla, standardı olan, daha güncel ve gazeteci için hayati önem taşıyan zaman kaybına önlemek için bir süredir yaptığım arşivleme çalışmasına devam ederken gözlerim kapanmış.
O kapanıştan sonra ne kadar zaman geçmiş bilmiyorum ama o anda gördüğüm üç M’li rüyayı sizinle paylaşmak istedim.
1 yıl kalan yerel seçimlere büyükşehir olarak girecek olan Kahramanmaraş’ta yaşlısı genci binlerce insan Kıbrıs Meydanı’nda toplanmış ortalık mahşer yeri gibi.
Siyasi partilerin büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının açıklanacağı dev ekranın başında hop oturup hop kalkıyorlar.
Saatlerin saniyeleri bile ilerlemiyor.
Nefesler tutulmuş. Heyecandan kalpler yerinden fırlıyor.
Ve o an… TV sunucusu Kahramanmaraş’ta herkesin yakinen tanıdığı Mehmet Beşen Bey. Peş peşe gür sesle açıklıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Poyraz, Sütçü İmam Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kemal Hançerli ve 12 Şubat Belediye Başkanı Sayın Mustafa Buluntu.
Çığlıkların-ıslık seslerinin, tufan kopardığı sesle irkilip kendime geldiğimde saçımın her telinden damlayıp göz kapaklarıma inen terimi elimle silip kendime geldiğimde bir de ne göreyim.
Bilgisayarımda açık kalan son olarak gezindiğim haber portalı sayfayı yenilemiş.
Karşıdaki ekranda bir haber.
ORC (Objektive Research Center) Türkiye genelinde yapılan Yerel Yönetim Araştırması’nda belediye başkanlarını halka sorduğu sonuçları açıklandı.
ORC Araştırma Merkezi tarafından 7-15 Haziran 2012 tarihleri arasında 81 il merkezi ve 16 büyükşehirin bütün metropol ilçelerinde 14 bin 650 kişiyle yüz yüze anket yapıldı.
Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, ORC Araştırma Merkezi tarafından Türkiye genelinde yapılan yerel yöntetimler araştırmasında yüzde 34,2’lik başarı oranıyla 65 il belediye arasında en başarılı belediye başkanları sıralamasında 42. Oldu. Bu sonuçla Poyraz, büyükşehir olmaya aday il belediyeleri arasında da sonucu oldu.
Nöbette ‘Savaşta düşmanı yendiğini’ gördüğü rüyayı komutanına anlatıp ‘Güzel rüya’ için ziyafet çekilip ardından ‘nöbette uyuduğu için’ ceza yiyen askerin akıbetine uğramamak için tutulmuş adalelerimi zorlayıp koltuktan kalkıp yüzümü yıkadım ve “Allah’ım, bu rüyanın şerrinden ve rahmetinden uzak kalmış olan şeytanın şerrinden sana sığınırım” deyip işime koyuldum.
Yarın hafta sonu.
Tüm okurlarımıza güzel bir tatil, tatlı rüyalar diliyorum.
Aman üstünüzü örtün.
(12 Ekim 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)