22 yıldır sporun içinde olduğunu ve amatör spor kulüplerinin çok zor şartlar altında ayakta kalabildiklerini belirten Paköz; “Amatör futbol takımları Türkiye’de, üvey evlat muamelesini yıllardan beri görmektedir. Amatör Futbol takımlarına devletin hiçbir katkısının olmadığı, Türkiye Futbol Federasyonu özerk olduğu andan itibaren Amatör Futbol Kulüplerini de özerklik kapsamına alarak Amatör Futbola darbe indirilmiştir.
Amatör Futbol Spor Kulüpleri bu kapsam içerisinde, kendisini Amatör Spor’a adamış futbol adamlarımız çilekeş olarak gençleri futbola aşılamak ve kötü alışkanlıklardan kurtarmak için yoğun çaba içinde olduklarını yıllardan beri görmekteyim.
Az geliri bulunan yiğit, çilekeş, fedakâr kendini futbola adamış insanlar tarafından yönetilmektedir. Maç geliri yok, devlet tarafından Amatör Spor Kulüplerine verilmiş para desteği de yoktur. Kendi yağları ile kavrulmaktadırlar.
Amatör Spor Kulüplerinin ne çile çektiklerini yakinen şahit’im, 22 yıl bu sporla uğraştım. Çok çileler çektim, toprak sahalar çamur, ayakkabılar yerden kalkmaz, üstüne üstlük ayakkabıların altı kösele, sporcuların ayaklarına çiviler batar, ayakları kanar, devre arasında ayaklara batan çivileri çekiçle döver ayaklara batmasını önleriz. Çilekeş idareciler ve sporcular maç bitiminde bir “ohh!..” çekeriz, kazasız belasız maç bitti diye seviniriz.
Maç biter, yeni bir dert başlar çamur olan ayakkabıları suyla yıkar, formaları da idareci olarak evlerimize götürür, yıkar kurumaya koyarız. Maça giderken malzemelerimizi götürecek arabamız yok, bazen parayla araba tutarız, paramız olmadığı an sporcular ve idareciler spor malzemelerini, sırtımıza alır sahaya kadar götürür getiririz. İdareciler ve sporcular fedakârlık eder, böylelikle maçlara gider geliriz.
Şimdi ise toprak saha yok, suni çim yapılmış ne ayakkabı çamur oluyor, ne de forma… Bu büyük bir gelişme. En büyük eksiğimiz ise Kahramanmaraş’ta semt sahaları yok, bu nedenle sporcu yetişmiyor. Semt sahalarının olmaması nedeniyle futbol takımlarına ise, antrenmanlar için Batı Park futbol sahasının verildiğini, bir sahada iki veya üç spor kulübünün çalıştığını, bu da taktiksel açıdan tam saha kullanılmadığından verimi artıramaz. Bu çalışmalarda sağlıklı olmaz. Birçok semt sahaları olsa, bu antrenman kargaşaları yaşanmaz. Sporcular taktiksel antrenmanları daha seri ve zaman çokluğundan dolayı yapabilirler.”
“AYAKTA KALMASINI SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİ”
Devletin amatör takımlara sahip çıkması gerektiğini belirten Paköz; “Önceleri (semt) mahalle takımları daha çok iken, her nasılsa ilgisizlikten ve parasızlıktan kapanmışlardır. Müessese takımları ise yavaş yavaş kapanmaya yüz tutmuştur. Seyirci azalmıştır. 30, 40 kişi ile Amatör Futbol maçları izlenmektedir. Bu Türk Futbolu’na ağır bir darbedir. Amatör’ü olmayan bir ülkede sporcu yetişmez. Futbol Federasyonu Amatör Spor Kulüplerinden aktarmalardan (transferlerden) para alıyorsa, her yıl düzenli olarak malzeme yardımı yapmalıdır. Böylelikle Amatör Spor kalkındırılmış olacak. Amatör Spor Kulüplerinden para alarak değil, bilhassa yardım yapılarak ayakta kalmasını sağlamak devletin en büyük görevi olmalıdır.
Saim Çotur çim sahası ise bakımsızlıktan ve çok maç oynandığından kullanılamaz hale gelmiştir. Saha içler acısı, sahanın yolu dahi yoktur. Sporcuların sahaya gelip gitmesi dahi eziyet halini almıştır. Seyirci dahi bu sahaya maç seyretmeye bu nedenle gitmemektedir. Asıl sorun sahanın yolunun olmaması, ilgililerin bu yere sahip çıkmasını ve sorunların bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
Kahramanmaraş da Amatör futbol bitmiş ve sporcu yetişmez hale gelmiştir. Amatör Futbol Kulüpleri idarecilerin en büyük dertleri ise sporcu transferlerinden ve diğer bazı işlemlerden para aldıklarına yakınmaktadırlar. Hem insanlara spor yaptırıyoruz, hem de cebimizden para harcıyoruz; üstüne üstlük bir Futbol Federasyonu’na para ödüyoruz diye feryat ediyorlar.
Amatör Futbol Spor Kulüpleri takımına bir sporcu transfer ettiği takdirde, yani aktarma parası olarak 750,00. TL. yatırıldığı ifade edilmektedir.. 550,00.TL Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na 200,00. Türk lirasını ise Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’na yani ASF hesabına, toplam 750,00. Türk lirası yatırılıyormuş.
Spor kulüplerinde 2 yılını doldurmuş ve 18 yaşını bitirmemiş sporcunun aktarmasında ise 100,00. Türk lirası Futbol Federasyonuna 50,00.Türk lirasını ise ASF hesabına yatırıyorlarmış, toplam 150,00 TL. Adı Amatör Spor olan branşlar da bu alınan paralar nereye gidiyor? Tekrar Amatör Futbol takımlarına mı dönüyor? Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bu paralar yoksa hakem, gözlemci ve saha komiseri ve saha görevlilerine mi veriliyor? Bunun yetkililer tarafından açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Adı üstünde Amatör olan spor branşlarından da, para alınmamalı ve hatta bu takımları kuran kişilere de ayriyeten ödül vermeliler”
“YAPILAN YARDIMLAR SEVİNDİRİCİ”
Sürekli olarak bu konularda federasyona yazılar yazdığını belirten Paköz; “Aldığım duyumlar üzerine, Futbol Federasyonu değil de Kahramanmaraş Belediye Başkanlığı ve Valilikçe malzeme yardımı yapılıyormuş. Bu spor adına sevindiricidir.
Amatör Futbol takım (çalıştırıcıları) antrenörleri ise, lisanslarını vize yaptırmak için, Türkiye Futbol Antrenörler Derneği’ne 750,00. Türk lirası yatırdıklarını, bunun çok yüksek bir rakam olduğu söylenmektedir. Amatör takım çalıştırıcılarının birçoğu para almadan takım çalıştırdıklarını duymaktayız. Bunlar, neyin parası? Bu açıktan soygundur. Bir de Antrenörler amatör takımlarla anlaşma imzaladıkları takdirde, artı Futbol Federasyonu Antrenörler Derneği’ne 260,00. Türk lirası sözleşme parası ödediklerini ifade ediyorlar. Çok gülünç, kendini amatör spora adamış ve gençleri kötü yoldan arındırmak için caba harcarlarken, bu para alıntısı bu kişileri sahadan kaçırmak anlamına gelmiyor mu?. Bir konuya da parmak basmadan yazımı bitirmek istemiyorum. Amatör Futbol takımlarının forma üzerine reklam takması (alması) için 1982-1983-1984 yıllarında eski Türkiye Futbol Federasyonuna sürekli yazı yazarak, Futbol Federasyonunun gündemine getirdim, uzun bir aradan sonra Amatör futbol Spor Kulüplerine formalarına reklam aldıkları için karar çıkarttım. Bu kararın sevindirici olduğunu, Bu nedenle Amatör Futbol Spor Kulüplerinin bazı zengin firmalardan forma, şort ve tozluk, futbol ayakkabısı alıyorlardı. Bu da Amatör Spor Kulüplerine çok büyük katkı sağlıyordu.
Amatör Futbol Spor Kulüplerinin özerk yapılmasının bir izahı yoktur. Mantıkla da bağdaşmaz. Amatör Futbol Spor Kulüplerinin bir yan geliri de yoktur. Maddi gelirleri zayıf insanların uğraş verdiği bir spor dalıdır. Amatör Futbol takımlarının özerlikten çıkartılarak devlet himayesine alınmasını, özerklikten daha uygun ve yararlı olacaktır. Amatör Futbol Spor Kulüplerinin yakinen sorunlarını bildiğim için bu konuyu gündeme getirmek istedim. Yukarıda bahsettim paraların Amatör Futbol Spor Kulüplerinden alınmaması için ilgililere duyurmak istedim.
Türk Futbolunun ilerlemediği, sporcunun yetişmediği, dünyada bir başarımızın olmadığı, alt yapıya önem verilmediği müddetçe, futbolun ilerlemesi Türkiye’de hayal olacaktır.
Futbol spor kulüpleri ise oturmuşlar 9 aydan beri şikeden bahsediyorlar, bunları bir kenara bırakalım. Türk Futbolu’nu kavga ile değil, kafa kafaya verip nerede yanlışlık yapıyoruz, buna çare bulalım. Türk Futbol’u alt yapıya ve bilgili idarecilere önem vermediği takdirde ancak kendi içimizde oynar dururuz.”
Gökhan Dökücü