Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Almanya'da 2000 ve 2006 yılları arasında Neo-Naziler tarafından öldürüldükleri ortaya çıkan 8'i Türk, biri Yunan 9 kurbanın ailelerinden Kahramanmaraşlı Mehmet Kubaşık’ın eşi Elif ve kızı Gamze Kubaşık’la görüşmesi Kubaşık ailesine güven verdi.
Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün Köln kentinde kendileri ile bir araya gelmesini "Ailece Onur duyduk. Bize güven verdi. Ülkemizin, bundan sonraki hukuk savaşımızda bize destek sözü vermesi tazelenen acımızı hafifletti. Yanan yüreğimize su serpti. Hukuk savaşımızda Türkiye’nin yanımızda olduğunu bilmek bu mücadelede zafer bizim, Türk kurbanların ailesinindir demektir." diye konuştu.
GAMALI HAC İŞARETİ BIRAKIRLARDI
Gamze Kubaşık "Sayın Bakanımız Davutoğlu’na annem ve ben anlattık. Biz, Alman polisine ‘Neonaziler olabilir’ dedikçe, polis ‘Hayır’ onlar olamaz, ‘gamalı haç gibi işaret bırakırlardı, olayı üstlenirlerdi’ diyordu başından beri babamızın aşırı sağcıların öldürdüğüne inandığımızı polise söyledik ama polis Türk mafyası, kumar borcu ve para aklama gibi suçlamalarla ırkçılığı kamufle ettiklerini anlattık" diye konuştu
TÜRKİYENİN YANIMIZDA OLDUGUNU BİLMEK BİZE GÜVEN VERDİ
Gamze Kubaşık "Bundan sonraki hukuk sürecinde Türkiye’nin yanımızda olacağını bilmek bize güven verdi. Bu Hukuk savaşında zafer bizim demektir. Sayın Bakanımız anneme ve bana ‘babanız ve diğer öldürülen vatandaşlarımızın bir damla kanının dahi hesap sorulacak. Onlar Türk oldukları için öldürüldüler. Soruşturmanın takipçisiyiz. Yalnız değilsiniz, yalnız olmayacaksınız. Değil 50 yıl, 50 bin yıl geçse de sizi yalnız bırakmayız. Tereddüttümüz olmasın. Bütün hukuki çalışmaları yapacağız. Babanız ve diğerleri Adli bir vaka sebebiyle değil. Bir ırkçılık dolayısıyla, Türk oldukları için öldürüldüler, onları şehit addediyoruz. Bizim onurla taşıdığımız kimlik sebebiyle öldürüldüler. Onların hukukunu da sonuna kadar takip ederiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretinden de kimsenin tereddüdü olmasın. Bu meselenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.’ Diyerek söz verdi. Bu da bir Türk vatandaşı olarak bizi onurlandırdı. Güven verdi. Acımızı bir nebzede olsa hafifletti" diye konuştu.
İÇİMİZ BİRAZ RAHATLADI
Gamze Kubaşık "Babamı kimlerin öldürdüğünü artık bildiğim için biraz rahatladığımı söyleyebilirim. Bu kişisel bir cinayet değil. Bir ideoloji etrafında örgütlü bir yapı, ırkçılık gibi bir ideolojik yapıyla işlenmiş 10 cinayettir. Vahim olanı ise bu yapının 10 yıl gizli kalabilmiş olmasıdır. Almanya gibi sistemi ve güvenlik yapısı güçlü, bir ülkede 10 cinayet 10 yıl gizli kalıyorsa, soruşturma sadece cinayetleri aydınlatma noktasında kalmamalı. Bunun arka planına bakılması gerek. Bu Arka planda bundan sonra ki Hukuk mücadelesinde ortaya çıkar. Bu anlamda Dışişleri bakanımızın bizimle görüşmesini önemsiyoruz. Bizim bu hukuk mücadelesinde yalnız olmadığımızı bilmek. Bakanımızdan söz almak. Bu mücadelede zaferin bizim olduğunun işaretidir" diye konuştu.
GAMZELİ KUZUM DEYİP ÖPEREK OKULA YOLLADI, ONU KANLAR İÇİNDE GÖRDÜM
Gamze Kubaşık "4 Haziran 2006 Sabahı hep birlikte kahvaltı yaptık. Babam ailesine çok düşkün bir insandı. Beni her sabah olduğu gibi (Gamzeli kuzum iyi dersler) diyerek öpüp bağrına basarak okula yolladı. Öğle saatlerinde okuldan çıkmıştım, babamın işlettiği büfesine gidiyordum. Uzaktan büfenin önünde polis arabası ve ambulans gördüm. Koşarak büfeye geldim polislerin bacakları arasında babamı kanlar içinde yerde yatarken gördüm o tabloyu unutamıyorum. Polis, beni kendi arabasına bindirdi. Bana babamın yaralandığını söyleyerek teselli ettiler, daha sonra kurşunlandığını ve öldüğünü belirttiler" dedi
İLK FIRSATTA BABAMA MÜJDEYİ VERECEĞİM
Gamze Kubaşık "İlk fırsatta köyümüze gidip babama mezarında ‘Katillerin ortaya çıktı, babam sen rahat uyu. Sana söz veriyorum bu kınalı Gamzeli kuzun bu işin peşini bırakmayacak. Senin katillerini yıllarca ellerini kollarını sallayarak gezdirenlerinde hesabını sorduracağım’ diyeceğim" dedi.