Her ne kadar puan tablosu istediğimiz gibi olmasa da geride kalan süreç umutlarımızı tazelememizde yetiyor. Sezonun daha 3.haftasında büyük bir şok yaşayan ancak ilerleyen haftalarda toparlanıp 2.sıraya kadar yükselen kırmızı beyazlılar İstanbul deplasmanı ve iç sahadaki Arsin maçında yaşadığı puan kayıpları ile bir anda play-off’un bile dışında kaldı. Ancak bay geçtiğimiz haftada rakiplerimizin grubun zayıf takımları karşısında yaşadığı puan kayıpları bizi bir anda umutlandırdı. Bana göre ligin sonunda 3 takımdan biri, yani; Nazilli,Keçiören ve Kahramanmaraşspor takımlarından biri sezon sonunda ipi göğüsleyecek. Takım olmak yolunda büyük adımlar atan Akdeniz Aslanları yeni kurulmuş bir ekip ve henüz zamana ihtiyacı var. Fakat kırmızı beyazlı ekibe büyük yatırımlar yapıldı ve her geçen gün aleyhimize  işliyor. Başkan Kolat’tan genel menajer Kasap’a, taraftardan futbolcuya kadar herkes bu sezon bir üst ligi düşünüyor. Hal böyle olunca da takımın üzerinde bir baskı oluşuyor. 10 tane atabileceğimiz Arsin karşısında 1 puanla yetiniyor, kolay bir deplasmandan galibiyet çıkarınca çıldırıyoruz. Herkeste bir panik havası var. Son Arsin maçında bunu gördük. Karşılaşma boyunca rakip savunmayı açmakta zorlanan temsilcimizde sahada bulunan tek çilingiri oyundan alan kenar yönetimde paniğin kurbanı oldu. Zaten maçı katleden bir hakem üçlüsüyle oynayan kırmızı beyazlılarda yaptığı her hareket ile skoru değiştirmeye çalışan Ali Cemal herhalde oyundan alındığına en çok şaşıran isimdi. Son haftalarda oynadığı iyi futbolu asist ve gollerle süsleyen 10 numaralı yıldız oyuncu bence 90 dakikanın sonuna kadar sahada tutulmalıydı. Tabi ki işin ehli kişiler bunlara karar veriyorlar fakat birde göz-nizam dediğimiz olay var. Ali Cemal taraftarın gönlündeki yıldız açığını kapatabilecek yeteneklere sahip bir 10 numara. Sahada olduğu zaman her an skoru değiştirebilecek bir oyuncu. Bu gün Fenerbahçe’de Alex neyse, Beşiktaş’ta Qaresma neyse, Kahramanmaraşspor’da da Ali Cemal o…Elinizde Onur, Gökhan ve Şadi gibi farklı meziyetleri olan yetenekli forvetler varken, kanatlarda Adem gibi, Aytaç gibi rakibi yoran ve sürekli çalışan isimler varken,, böylesine iyi bir orkestraya sahipken bunun başına Ali Cemal gibi bir yeteneği şef yapamıyorsanız bu işte bir gariplik var demektir. Oyun sistemi olarak bu ligin üstünde bir futbol oynuyoruz. Ancak futbol skor oyunu olduğu için siz bal yapmayan arı misali maç boyunca çalışsanız da bunu neticeye yansıtamıyorsanız eksikliğin nedenini  bir an önce bulmaya çalışmaya başlamalısınız. Oynadığı her maçta rakipten üstün görünen (ki bu maçlara Nazilli’ye kaybettiğimiz ve İstanbul gibi zor bir deplasmanda 10 kişi kaldığımız maçlarda dahil ) Kahramanmaraşspor’un  ligin 2.yarısına yeni bir çehre ile başlayacağını düşünüyorum. Takımın birkaç bölgesine alternatif oluşturacak ya da bazı aksaklıkları giderecek transferler yapılacağını düşünüyorum. İlk yarıda kalan maçlarımızı kazanıp iyi bir devre arası geçirebilirsek sezon sonunda ipi göğüsleyen takım olmayı başarabiliriz. Ancak buna başta oyuncular olma üzere herkesin inanması lazım. Herkesin üzerine düşen görevi iyi yapması lazım. Futbol bir çok etkeni içinde barındıran bir oyun. Sadece futbolcuda bitmiyor iş…Yöneticisi de işini iyi yapacak,taraftarı da… Kazanmayı bir şekilde öğrenmemiz ve bunu alışkanlık haline getirmemiz lazım…

Futbol: hani şu bildiğimiz son dakikaya kadar hiçbir şeyin belli olmadığı oyun…Heyecanın doruklara ulaştığı son düdüğe kadar nefes kesen bir tutku…