AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Selahatin Demirtaş'ı, çiçek çocuk, cici çocuk gibi popstar edasıyla süslüyorlar. O özgürlükçü barışçı Selahattin Demirtaş, niye bugün kadar bir kez Kandil'e terör örgütüne dönüp de 'bu baskıyı yapmayın bu ölümler yanlış' demedi" dedi.
Ünal, gazetecilere yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, "Hakkari Havaalanı'nın yapılmasını engellemeyin, bölgeye yatırım yapan iş adamlarını haraca bağlamak için baskı altına almayın, iş makinelerini yakmayın" diyemeyen Demirtaş'ın belli gruplarca süslendiğini iddia etti. "HDP barajı aşamazsa Türkiye'de kriz olur" denildiğini anımsatan Mahir Ünal, bunun doğru olmadığını, demokratik siyasetin gereğinin yerine getirileceğini, geçmişte MHP ve DYP barajı aşamadığında ne olduysa, onun yaşanacağını kaydetti.
HDP BARAJI AŞAMAZSA SİYASETİ TERÖRİZE EDER
HDP'lilerin de "Biz barajı aşamazsak kriz olur kaos olur. 6-8 Ekim olayları olur" ifadeleriyle apaçık tehdit ve şantaj yaptığını savunan Mahir Ünal, şu anki haliyle HDP'nin barajı aşarsa siyaseti terörize edeceğini belirtti.
Ünal, "Bunu nereden biliyoruz. Söylemlerinden biliyoruz. Eğer HDP demokratik siyasetten yana tavrını alıp örgüte, Kandile'e silaha ve şiddete karşı bir mesafe koymazsa, Selahattin Demirtaş'ın 'kardeşim dağda insanlık onurunu koruyor' diyorsa eğer HDP'nin milletvekili adayı Meral Daniş 'DHKP-C'ye teşekkür ediyorum' diyorsa bunlar yarın meclise girdiklerinde terörü meşrulaştıracaklardır, siyaseti terörize edeceklerdir" diye konuştu.
Silahın olmadığı, demokratik siyasetin egemen kılındığı bir siyaset istediklerini, bu haliyle HDP'nin barajı geçmesini istemediklerini vurgulayan Ünal, "DHKP-C ve PKK'nın meşrulaştırıldığı bir siyaset istemiyoruz" dedi. Yüzde 10'luk seçim barajına ilişkin de değerlendirmede bulunan Mahir Ünal, "Barajı niye kaldırmadınız" eleştirileriyle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.
AK Parti olarak barajı kendilerinin koymadığını, parti olarak barajları yıka yıka geldiklerini, barajı kaldırmak için de 3 teklif getirdiklerini, tekliflere cevap bile verilmediğini aktaran Ünal, "O yüzden kimse kalkıp da 'bu demokratik değil' falan demesin" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU, TABANINI KIŞKIRTMAK İÇİN YALAN SÖYLÜYOR
HDP'nin bölgede özellikle paralel devlet yapılanmasıyla birlikte sandık güvenliğine dönük bir takım iş birliğine gittiğine dikkati çeken Ünal, şöyle devam etti:
"Sandık güvenliğinde zaaf oluşturacak, seçim hilelerine dönük planlar programlar yaparken hiç kimse bizi sandık güvenliği ve seçim hilesiyle suçlamasın. Kemal Kılıçdaroğlu, 'HDP bölgede sandıkların güvenliğini sağlar. Her sandık başına bir tane silahlı adam yerleştirir halleder' diyor. Bu bir kere devletle, devletin ciddiyetiyle alay etmektir. Askerle emniyet güçleriyle alay etmektir. Devlet her köyde her ilde ilçede sandık güvenliğini sağlar. Bunlar devletin meşruiyetini de tartışmaya açıyorlar. 'AKP'nin askeri, polisi ve sandık başkanı' diyorlar."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bütün sandık başkanları Memur-Sen üyelerinden seçiliyor" sözlerini hatırlatan Ünal, sandık başkanlarına yönelik çok acı bir yalan söylendiğini, resmen insanları kandırmak istediklerini savundu. Kılıçdaroğlu'nun bu yalanlarını tabanını kışkırtmak için söylediğine dikkat çeken Ünal, "Sandığın seçimin meşruiyetini ortadan kaldırmak için yalan söylüyor. Kendi tabanı diyecek ki 'bütün sandık başkanları zaten belli bir sendikadan seçilmişti zaten bunlarda seçim güvenliğini tehlikeye düşürdüler' diyecekler. Bu ihanettir. Bu Türkiye'nin demokrasisine, gelişmişliğine ve seçim güvenliğine ihanettir" değerlendirmesinde bulundu.
Mahir Ünal, Türkiye'yi yurt dışına giderek şikayet eden, Türkiye'nin polisine, askerine, sistemine ve demokrasisine, seçmenine hakaret ederek, "iktidar olmak istiyorum" demenin doğru olmadığını sözlerine ekledi. AA