Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:
- "Bugünkü Suriye sorunu ile Ukrayna krizinin çözülememesinin arkasındaki temel sebep, uluslararası sistemin ve BM'nin yapısıdır"
- "İşkencelerin delilleri ortaya çıktı ama BM de Suriye rejimi de biliyor ki arkasını yasladığı bir dayısı var, ona yaslandığı sürece zulmünü devam ettiriyor"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bugünkü Suriye sorunu ile Ukrayna krizinin çözülememesinin arkasındaki temel sebep, uluslararası sistemin ve BM'nin yapısıdır" dedi.
Kurtulmuş, Valilik tarafından bir tesiste kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Kahramanmaraş Buluşmaları" etkinliğinde yaptığı konuşmada, son derece hassas ve önemli bir dönemden geçildiğini belirterek, 1990 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışılırken 25 yıl sonra ortaya bugünden yarına çözüme ulaşılamayacak bir düzensizliğin çıktığını bildirdi.
Yeni dünya düzeninin, savaşların biteceği, karşılıklı olarak çatışma ve silahlanmanın sona ereceği, paraların bunlar yerine insani kalkınma için kullanılacağını varsayımıyla başladığını anlatan Kurtulmuş, buna karşın savaşların daha çok arttığı, insanların birbirlerine karşı güveninin iyice azaldığı, yeryüzünde silahlanmanın çok daha hızlı yükseldiği, yoksulluk, adaletsizlik hatta açlığın kitlesel anlamda yaygınlaştığı dönemi getirdiğini söyledi.
Kurtulmuş, 1990'lardan sonra çıkan bölgesel ve iç savaşlarda ölen insanların sayısının İkinci Dünya Savaşı'ndakinden fazla olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Ukrayna ve Suriye'deki krizi çözemeyen ya da dünyada karşı karşıya kalınan terör meselesini çözemeyen dünyanın temel ve siyasal meselesi de sorunu çözmeye muktedir uluslararası bir sistemin olmamasından kaynaklanmaktadır. Dünyadaki sistem, çok açık söylüyorum, 1945'teki soğuk savaş sonrasında kurulan sistem, siyasal ve ekonomik alanda güçlü olanın, silah gücü olanın ve ekonomik gücü olanın elinde. Diğer ülkeleri tehdit ve baskı altına alabilecek gücü olanların sözünün geçtiği, borusunun öttüğü bir düzen şeklinde kurulmuştur. Bunun en somut göstergeleri, ortaya konulan uluslararası kurum ve kuruluşlardır. Birleşmiş Milletlerden (BM) Uluslararası Para Fonuna (IMF) ve Dünya Bankasına kadar birçok uluslararası kurum ve kuruluş, güçlülerin isteklerini, güçlülerinin taleplerini karşılamak üzere kurulmuş olan kuruluşlardır. Bugünkü Suriye sorunu ile Ukrayna krizinin çözülememesinin arkasındaki temel sebep, uluslararası sistemin ve BM'nin yapısıdır."
- Rusya ve İsrail'in uluslararası konumu
Rusya'nın, BM'deki veto sahibi 5 ülkeden biri olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu ülkenin Kırım'ı ilhak ettiğini hatırlattı. Kurtulmuş, "Ukrayna'daki krizi nasıl çözeceksiniz? Rusya, Kırım'ı ilhak etmiş. Diyorsunuz ki 'BM'den karar çıkaralım, Rusya işgalci olduğunu kabul etsin.' Bunu nasıl kabul edebilir? Aynı şekilde Suriye'deki iç savaşı ve devlet terörünü nasıl engelleyeceksiniz? Gördünüz bütün bunların delileri ortaya çıktı, işkencelerin delilleri ortaya çıktı ama BM de Suriye rejimi de biliyor ki arkasını yasladığı bir dayısı var, ona yaslandığı sürece zulmünü devam ettiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
İsral'in 1948'den, 1967'deki savaştan bu yana sürekli olarak işgalini artırdığını, genişlemesini sürdürdüğünü ve BM kararı aleyhine hareket ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, buna karşın hiçbir cezayla karşılaşmadığını belirtti.
Kurtulmuş, İsrail'in hiçbir şekilde durdurulamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Nasıl durduracaksınız? Durdurmaya yönelik bir karar aldığınız zaman Güvenlik Konseyindeki dayıları hemen İsrail'i koruma altına alıyor. Dolayısıyla bu sistemin değiştirilmesi, uluslararası sistemin barışı sağlaması bakımından önemli bir meseledir. Bu, büyük resmin bir kısmı. Bir diğer kısmı da soğuk savaş sonrasındaki dönem ve ondan önceki dönemde Batı dünyası için ne güzel ortak olarak mücadele edebilecekleri bir komünizm tehlikesi vardı. 1990'dan sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bir dağılma, küçülme ve belki kendisi açısından da yeniden bir planlama dönemi içine girdi ama sonuçta şunu biliyoruz ki Sovyet sosyalizmi 90'dan sonraki dönemde çöktü."
Uluslararası alanda ortak bir düşman olarak komünizmin kalmamasının ardından barışa dayalı bir dünya düzeni kurmak mümkünken Batı dünyasında bazı karanlık odakların yeni bir düşman ihdas etmek için kolları sıvadığını söyleyen Kurtulmuş, bu noktada 11 Eylül olayından sonra yaygınlaşan İslamofobinin üretildiğini anlattı.
- Çözüm süreci
Bu dönemde Türkiye'ye çok büyük sorumluluklar düştüğüne işaret eden Kurtulmuş, Ortadoğu ve Balkanlar'da son 25 yılda yaşanan olaylara rağmen Türkiye'de tam tersi bir gelişme olduğunu bildirdi.
Numan Kurtulmuş, son 12 yıldır ekonomik ve siyasi istikrarını sağlayan Türkiye'nin çevresindeki tüm ülkelerin ateş toplarına döndüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin, çevre ülkelerinin aksine hem ekonomik gelişmeyi hem de toplumsal bütünlüğü sağlamayı başardığına dikkati çeken Kurtulmuş, çözüm sürecinin sadece Türkiye için değil bütün dünya ülkeleri için bir örnek olacağına inandığını anlattı.
Sürecin güçlü bir şekilde sonuçlandırılması, silahların kıyamete kadar susması ve 77 milyonun kadim kardeşlik duyguları içinde birbirine sarılması durumunda sadece kendi büyük ve kanlı bir meselesini çözmüş olmayacağını belirten Kurtulmuş, aynı zamanda bütün dağılan coğrafyaya da örnek teşkil edeceğini sözlerine ekledi. AA