banner711

GÖLLER KURUTULMAYA DEVAM EDİYOR

GÖLLER YENİ TARIM ALANLARI ELDE ETMEK İÇİN KURUTULUYOR

GÖLLER KURUTULMAYA DEVAM EDİYOR

Türkiye’de 1950'li yıllardan itibaren sıtma ile mücadele ve yeni tarım alanı elde etmek amacıyla kurutulan Göller, göçmen kuş türlerini ve sulak alanlarda yaşayan yaban hayatı olumsuz etkiliyor. Yanlış tarım politikaları sonucu 1950’li yıllardan itibaren başlayan süreçte çok sayıda sulak alan yok edildi. Geride kalan az sayıdaki Göller ise geçmişte bilinçsiz bir şekilde yapılan drenaj kanalları yardımıyla kurutulmaya devam ediyor.
Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olarak gösterilen Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Beyoğlu beldesinde bulunan Gavur Gölü de devlet eliyle kurutulan bu göllerden biri. Özellikle bahar aylarında etkili olan yağmur, göl havzasının eski canlılığına kavuşmasını sağlıyor. Ancak gölde biriken su, açılan büyük kanallar aracılığıyla kuzeyde bulunan Aksu Çayı ile Ceyhan Nehri'ne akıtılıyor. Uzmanlar, Avrupa ile Kafkaslardan gelen ve Afrika kıt'asına giden göçmen kuşların uğrak yerleri arasında bulunan gölün, suni olarak boşaltılmasının göçmen kuş türlerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Su tahliyesinin yanlış bir uygulama olduğunun savunan yaban hayatı uzmanları, bölgede 1969 yılında yapılan bir sayımda 101 bin kuş türünün tespit edildiğini, 1999 yılında yapılan sayımda ise bu rakamın 63’e düştüğünü ifade ediyor. Yine aynı gölün 1950 yılından 1958 yılına kadar 7 bin 200 hektarlık bir alandan 5 bin 200 hektarlık bir alana düşürüldüğü bilgisini veren uzmanlar, söz konusu alanın 2 bin hektarının o yıllarda Tarım Işletmeleri Genel Müdürlüğü (TIGEM)’e, daha sonra da özel sektöre verildiğini, geriye kalan 3 bin 200 hektarlık alanın ise 7,10,15 ve 30 hektarlık alanlara bölünerek yerel çiftçi ve göçmenlere dağıtıldığını bildirdi.
Konuyla ilgili araştırma yapan Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi (KSÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yaban Hayatı Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Inanç, Gavur ve Kumaşır Gölü'nün bölgede devam eden doğal hayatın ve ekolojik dengenin kaynağı olduğunu belirtti.
Kuşların göç yolu üzerinde yer alan Kahramanmaraş’ın yaban hayatı adına önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Inanç, "Amik Ovasına yakınlığıyla bilinen Gavur gölü ve Kumaşır göllerinin büyük bir kısmı 1960’lı yıllarda önce sıtma hastalığına karşı mücadele için, daha sonra ise tarım alanları elde etmek üzere kurutulmuştur. Ancak Gavur ve Kumaşır göllerinin kurutulmaya çalışılması, kuşlar ve sulak alanlarda yaşayan yaban hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Diğer yandan Aksu Nehri'nin sularının ve bölgedeki mevcut barajların çevrede bulunan sanayi tesislerinin atıklarıyla kirletilmesi sonucu akuatik (suda yaşayan canların tamamı) yaşamın ortandan kalkması söz konusu." dedi.
Dünya genelinde ormanların ve sulak alanların yüzde 50’sinin yok edildiğini anımsatan Inanç, "Balık tarlalarının yüzde 70’i tehlike altındadır, zirai alanların yüzde 60’ı aşınmıştır, kişi başına düşen tatlı su miktarı yüzde 50 azalmıştır. Kuş türlerinin yüzde 11’i, memeli türlerin yüze 12’si ve balık türlerinin yüzde 29’u korunamamaktadır. Gavur gölünde 1968 yılında yapılan bir sayımda 900 bin adet kuş türü, Ocak 1969’da 101 bin kuş türü sayılmıştır. 1999 yılında ise Doğal Hayatı Koruma Derneği 63 farklı kuş türü tespit etmiştir. Gavur gölüne 25 kilometre uzaklıkta bulunan Kumaşır gölünde yapılan bir araştırmada biz 17 kuş türü tespit ettik. Bunlardan 11 tanesi yerli 6’sı göçmen kuşu. Hala sulak alan görevini yerine getiriyor. Orada bulunan köyün fosseptik çukurlarından gelen sularla bu alan halen kirletilmektedir. Geçmişte 100 hektarlık bir alan sahip olan Kumaşır gölünden şimdi 9 hektar kalmış." diye konuştu.
Gavur ve Kumaşır göllerinde devlete ait alanın bir bölümünün tabiat koruma alanı olarak belirlenmesini isteyen Inanç, 1958 yılında gavur gölünde açılan drenaj kanalarının halen aktif olarak çalıştığını ve göl kurutma işlemenin devam ettiğini söyledi.
Kurutma işlemine son verilmesi gerektiğini vurgulayan Inanç şöyle konuştu: "Belediye başkanlığının Kumaşır gölüyle ilgili peyzaj çalışması var. Bizim önerimiz bu alanların gezi ve piknik alanları olarak değerlendirilmesi yerine, tabiatı koruma alanına ayrılması. Orası kurutulmasın, drenaj kanalları durdurulsun. Dolayısıyla oraya tekrar kuşlar akın edecektir. Gözlem evleri yapılabilir, yaban hayatı açısından bir eko turizm oluşturulabilir. Bu alanlar kuş gözlemleri yapan bilim adamlarına açılabilir, foto safariler düzenlenebilir. Ama sulak alanları halkın eğlenme ve dinlenme yerlerine açarsanız göçmen kuşlarının uğrak yeri yok edilmiş olur."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER