Kahramanmaraş'ta görev yapan aile hekimleri olarak hastane acilleri ve adli nöbetlerin kendi sorumluluklarında olmadığı ve işlerinin olmadığı konusunda dava açtıklarını kaydeden Dr. Lütfi Tiyekli, “Bilindiği üzere aile hekimliği sisteminde nöbetler kanayan yara haline gelmiştir. Sağlık Bakanlığı, sağlık sistemindeki açıkları aile hekimlerinin iş yükünü artırarak çözmeye çalışmaktadır. Ülkemizde kurumlar kendi üzerine düşen görevleri yapmadığı için meydana gelen tüm problemlerin aile hekimliği sistemi üzerinden çözülmesi istenmektedir. Belediyeler doktor istihdam etmemekte, sorunu aile hekimlerinin çözmesini istemektedir. Bakanlık hastane başvurularını artırmak için elinden geleni yapmakta sonra da hastaneler çok yoğun demektedir. Sorunu aile hekimlerinin çözmesini istemektedir. İdareler tüm açıkları kapatmak için aile hekimlerini kullanmak istemektedir” dedi.

Aile hekimlerinin artık nöbet sorununun çözüme kavuştuğunu belirten Dr. Lütfi Tiyekli, şöyle konuştu: “Aile hekimliğinin kanayan yarası haline gelen nöbetler konusunda Danıştay son noktayı koymuştur. Kahramanmaraş'ta açtığımız bir dava tüm Türkiye’deki yapısal sorunu çözecek sonuçlar vermiştir. Kahramanmaraş’ta görev yapan aile hekimleri olarak hastane acilleri ve adli nöbetlerin kendi sorumluluklarında olmadığı ve işlerinin olmadığı konusunda dava açmıştık. Gaziantep İdare Mahkemesi, kamu yararını gerekçe göstererek yapılan idari işlemi onaylamış davamızı reddetmişti. Bunun üzerine dosyayı Danıştay’a temyize gönderdik." Danıştay'ın konuyla ilgili kararını verdiğini anlatan Tiyekli, şunları söyledi: 

"Danıştay 5. Dairesi 2015/1711 sayılı kararında, 'Aile hekimlerinin görevleri, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun (işlem tarihindeki adı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kanunu) 2. maddesindeki tanımda yer almaktadır. Keza, statüleri ve mali hakları da aynı kanunda düzenlenmiş, sair hususların yönetmeliklerle düzenlenmesi, Kanunun 8. maddesiyle öngörülmüştür. Farklı bir statüde görev yapan aile hekimlerine kanunda sınırları çizilip tarifi yapılan ve imzalanan sözleşmelerle de sınırları belirtilen görevleri dışında başka görevler verilmesini olanaklı kılan yasal bir hüküm bulunmamaktadır” diye konuştu.

Dr. Lütfi Tiyekli, konuşmasının sonunda haksız işlemlerin her zaman peşinde olacaklarının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile hekimlerinin görev tanımı dışında görev verilemeyeceğini karara bağlamıştır. Bu kararla aile hekimlerine verilen adli nöbet, defin nöbeti, otopsi nöbeti, acil nöbeti gibi tüm görevlerin yok hükmünde olduğunu açıklamıştır. Bizim tezlerimizin doğru olduğu, aile hekimlerine görev tanımı dışında iş verilemeyeceğini Danıştay onaylamıştır. Danıştay’ın bu kararı ile idarelerin aile hekimlerine görev tanımı dışında angaryalar verilmesinin önü tıkanmıştır. Bu karardan sonra artık belediyeler görevden kaçamayacak, kanunların yerini getirecektir. Defin ruhsatlarını vermek için doktor istihdam etmek zorundadırlar. Bu davanın bir önemi de şu an illerde aile hekimlerine verilen ve verilmeye çalışılan ceza puanları ile ilgilidir. Bu karara dayanarak arkadaşlarımız bu cezaların iptali için dava açacaktır. Sağlık Bakanlığını on binlerce dava beklemektedir. Biz bu haksız işlemin peşini bırakmayacağız. Şimdi arkadaşlarımız konuyla ilgili tazminat davası açacaklardır. İnşallah o davaları da kazanacağız. İdareciler artık şunu kesinlikle bilmelidir. Aile hekimleri birlik içinde her türlü hukuksuzluğa direnecektir. Haksız işlem yapan idarecilerin peşini de bırakmayacaktır.”