banner711

BİLAL ERDOĞAN OK ATTI

BİLAL ERDOĞAN, 1. ULUSLARARASI TÜRKOĞLU AVASIM GELENEKSEL TÜRK OYUNLARI FESTİVALİ'NDE ATTIĞI OK İLE FESTİVALİN STARTINI VERDİ.

BİLAL ERDOĞAN  OK ATTI

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, 1. Uluslararası Türkoğlu Avasım Geleneksel Türk Oyunları Festivali'nde attığı ok ile festivalin startını verdi. Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesine bağlı Görpa Tarım İşletmeleri'ne ait alanda düzenlenen 1. Uluslararası Türkoğlu Avasım Geleneksel Türk Oyunları Festivali'ne AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, AK Parti İl Başkanı Metin Doğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, çok sayıda sporcu ve vatandaşlar katıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın konuşmasının ardından alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Okçular Mütevelli Üyesi Bilal Erdoğan, "Öncelikle davetinizden ötürü çok teşekkür ediyorum. Ve sizlere dün İstanbul'da bir fetih şöleninde konuşan tarihi bir konuşmayla, fetih ruhunu anlatan bize aslımızı anlatan, geleceğimizi anlatan, geleceğe yönelik geleceğimizi inşa edecek olan dış hatlarını çizen, önümüzde giden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdim" dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çarşamba günü Hakkari'de Meydan Medresesi'nde bir ok attık. Bir gün öncesinde salı günü Hakkari Yüksekova'da çok modern bir havaalanının açılışı yapıldı. Biz de ikinci gün birlikte Hakkari'ye inip Meydan Medresesi'nde 300 yıllık bir medresede bir ok attık. İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümünde bu ok İstanbul'a indi. Cuma günü İstanbul Okmeydanı'nda Fatih'in ordusuna imamlık ettiği namazgahta fetih kupası finalini yaptık ve Hakkari'de İstanbul'u medeniyetimizin beşiği olan Selahattin Eyyubi'nin vatanını Hakkari'den İstanbul ile birleştirdik ve gençliğimize geleceğimize çok önemli bir mesaj vermeye çalıştık."
Konuşmasında geleneksel sporların önemine dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geleneksel sporlarımız diyoruz. Okçuluk diyoruz, cirit diyoruz ve diğer oyunlarımız diyoruz. Aslında bunların birer spor olmaktan çok öte anlamı var. Türkiye olarak 2023'ün Türkiye'sini, 2053'ün Türkiye'si ve 2071'in Türkiye'sini inşa ederken bir Batı taklidi, bir Avrupa kopyası Türkiye olarak yeni bir Türkiye, ayakta bir Türkiye, bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir Türkiye inşa edemeyiz ve edemeyeceğiz. 2023'ün, 2071'in Türkiye'si eğer bölgesinde ve dünyada dik duruşun sembolü, zulüm ile mücadelenin simgesi ve bütün mazlumların sahibi olacak bir ülke olacaksa bu Türkiye kendi tarihi ile kendi gelenekleriyle, kendi diliyle, kendi kültürüyle, kendi sporuyla, kendi mimarisiyle, kendi müziğiyle, kendi kıyafetiyle her şeyiyle özgün bir Türkiye olmak zorundadır. Bu Türkiye'yi kuracak gençlerimiz yetiştirirken işte onları kendi sporlarımız da kendi geleneklerimizi, kendi adetlerimizde gelen kültürel zenginliğimizle yetiştirmek zorundayız. Bunun için işte bu tür etkinliklerin, bu tür çalışmaların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün gençlerimiz futbol, basketbol voleybol vesaire elbette çok büyük gençlerimizin ilgisine mahzar oluyor. Ancak bir genç, bir çocuğumuz futbol oynadığı zaman hangi kültürel unsuru, hangi kişisel terbiyeyi düşünecek. Bir ok atan gencimiz oku atarken 'Ya Hak' diyecek. 'Ya Hak' derken bu dünyaya gönderen yaratan Rabbini düşünürken Rabbinin rızasını kazanarak nasıl yetişirim, nasıl gelişirim, adalet, doğruluğu düşünecek ve dosdoğru olmayı düşünecek. İşte onun için bizim bu geleneksel sporlarımız birer spor olmanın ötesinde gerçekten her biri ciddi bir biraz terbiye kurumudur. İnşallah gençlerimize bu geleneksel sporlarımız buna ne zaman geçirmelerini teşvik ederek bu yolda inşallah 2053'ü kuracak olan, 2071'i kuracak olan gençliğimizi geçireceğiz." 
Bugün Türkiye bütün dünyada adres gösterilen, izlenilen, mazlumların tek ümidi ülke olarak kaldıysa son 12-13 yıldır atılan adımlar sayesinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bugün Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun dünya ülkelerinde bir geçerliliği varsa, gurbetçilerimiz pasaportunu masaya koyabilir hale geldiyse, dünyada dış yardım eden ülkeler sıralamasında dünyanın 16. büyük ekonomisi olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti 3. sıraya yükseldiyse, Suriye'deki mazlumların, Gazze'deki gariplerin, Arakan'daki onların tek ümidi ne Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği değil de Türkiye Cumhuriyeti'yse şimdi bu geçen 12-13 yılı çok güzel hayırla yad edeceğiz. Gerçekten çocuklarımıza, torunlarımıza bu mirası bırakmanın hazzını yaşayacağız inşallah" dedi.  İHA

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER