Atafatlı şatafatlı iftar yemekleriyle kendi reklamlarını yaptılar. Mahşer sorgusunda meleklerin uzatacağı bir yardım eli için değil ama teravih namazını ‘El’ gelmesi duasını da içine katıp açtıkları elleriyle en az kendileri kadar omurgasızlara bol bol poz verdiler.
Bir mübarek ayın daha sonuna geldik. 48 saat sonra işte onun mutluluğunun bayramını yapacak Müslümanlar.
Eskiden beri Ramazan Bayramı geleneklerimiz, göreneklerimiz, kültürümüz ve örfümüz olarak Şeker Bayramı olarak da adlandırılarak kutlanmaktadır. Adetlerimiz arasına öyle yerleşmiştir ki halkımızın yüzde doksanı Şeker Bayramı olarak telaffuz etmektedir. Bana göre burada önemli olan bayramın ismi değildir. Neden, niçin ve ne olarak bilinip kutlandığıdır.
Bayram bir sevinç ve neşe günüdür. Yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin müminler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir.
Hadi o zaman uzun söze ne gerek var. Kültürümüzde önemli bir yeri olan bayramı adına ve şanına yakışır şekilde kutlayalım.
Büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öperek onları gönüllerini şen edelim. Çocuklar siz hiç meraklanmayın tabi ki o büyükler, el öpecek siz çocuklar için çoktan harçlıkları ayarladı.
Ramazan-Şeker veya oruç bayramının Kahramanmaraşlı hemşerilerim başta olmak üzere tüm aleme huzur, barış, sevgi, dostluk, sağlık, esenlik, kardeşlik ve birlik beraberlik getirmesini Allah’tan dilerim.
Ozan Hayali’nin çok sevdiğim şu dizeleriyle bayramının kutlu, bayram günleriniz mutlu olsun
Yunus Emredir primiz
Hacı Bektaştır dedemiz
Mevlana gel gidelim
Herkes bize hayran olsun
Bayram olsun, Bayram olsun
Bugün bize bayram olsun
Gel gardaşım sarılalım
Alem bize hayran olsun
Anadolu’dur adımız
Baldandır bizim tadımız
Gel gardaşım koklaşalım
Eller bize hayran olsun
(17 Ağustos 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)