Yufka ekmek yapmak, zorlu bir süreci gerektiriyor. Köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerinin yanısıra hala köy havasında kalan ve kenar mahalle diye tanımlanan yerleşim yerlerinde bu tür ekmekler tercih ediliyor. Özellikle de kalabalık bir aile ortamı varsa, ev halkının ekonomisine destek sağlamak amacıyla da yufka ekmekler tercih ediliyor.
Kırsal kesimlerde iftar yemeklerinde francala, pide ya da başka tür kent ekmeği yerine; sakinlerin kendi elleri ile imal ettiği tandır, yufka, kömbe gibi ekmek türleri tercih ediliyor.
Kırsal kesimlerde üçbeş komşu kadının bir araya gelerek yardımlaşma ile ramazandan önce hazırladığı ekmekler, ramazanda da beslenme kültürüne bağlı olarak iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
YUFKA EKMEĞİ YAPIMI
Kahramanmaraş ve civarında genel anlamı ile ekmekler 'ev ekmeği' ya da 'çarşı ekmeği' olarak ayrışıyor. Çarşı ekmeği de 'pide', 'somun' gibi türlere sahipken, ev ekmeği tabiri de genel anlamı ile yufka ekmekler için kullanılıyor.
Yufka ekmek yapmak, zorlu bir süreci gerektiriyor. Köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerinin yanısıra hala köy havasında kalan ve kenar mahalle diye tanımlanan yerleşim yerlerinde bu tür ekmekler tercih ediliyor. Özellikle de kalabalık bir aile ortamı varsa, ev halkının ekonomisine destek sağlamak amacıyla da yufka ekmekler tercih ediliyor.
Zahmetli bir sürecin ardından bugünlerde iftar ve sahur sofralarını, diğer zamanlarda her zaman sofraları süsleyen yufka ekmeği yapmak kolay bir iş görünmüyor. Ekmek ihtiyacı hasıl olduğunda, komşu ya da akraba kadınlar kendiliğinden bir iletişime geçerler. Gününü belirlerler ve bir birlerine yardım ederek te sofraların vazgeçilmezi olan yufka ekmeği ortaya çıkarırlar.
GENİŞ BİR ALAN GEREKİYOR
Yufka ekmeği imal etmek için öncelikle geniş bir ortam gerekiyor. Bunun için de genel olarak bahçesi bulunan evler ya da pek gelip geçmeyen sokak araları tercih ediliyor. Bir gün önceden ya da sabahın çok erken saatinde mayasız olarak yoğrulan hamurlar, kadınların bir araya toplanması ile de ekmek oluşum safhasına giriyor.
Bir evde toplanan akraba ya da komşu kadınları, ilk olarak 'ev ekmeği' için hamur yoğurur. Ardından avuç içi büyüklüğünde toplar hazırlarlar. Bu hamur topları ekmek tahtası üzerinde ufra tabir edilen una bulanıyor. Bu işlem hamurun oklavaya yapışmaması için yapılıyor. 20-30 belki de 40'u bulan oklava çevirme ile açılan ekmekler, daha sonra evraç tabir edilen küçük bir fırıncı küreği ile saçta pişirilir.
Kadınların yardımlaşma usulü yaptığı bu işlemlerde çoğu zaman hamuru yoğuran ayrı olur, ekmeği açanlar ayrı olur, pişiren ayrı olur. Çünkü bu işlemin her biri ayrı bir tecrübe gerektirir. Genel olarak hamuru evin en tecrübeli ve kuvvetli olan kadını yoğurur. Ekmek açma işi de genel olarak genç gelinler ya da genç kızlar tarafından yapılır. Pişirme işini de yine aynı şekilde tecrübeli olan yapar.
PİŞEN EKMEK ÜST ÜSTE İSTİFLENİR
El birliği ile yapılan ve kalabalık bir ailenin bile ekmek ihtiyacını 2-3 ay karşılayacak şekilde üretilen ev ekmekleri, pişiminden sonra üst üste itina ile istiflenir. Uzun süre bu şekilde bekletilebilen yufka ekmek, yemekten kısa süre önce su ile ıslatılarak yumuşaması sağlanıyor.
Komşuları ve akrabalarıyla imece usulü yaptıkları ev ekmeğinin, ramazanda da sofraları süslediğini anlatan kadınlar, "Pilavdan makarnaya, içliköfteden dolmaya, hemen hemen her yemeğimizin baştacı olan ev ekmeğini, ihtiyaç halinde ekmeği muhafaza ettiğimiz fıçıdan 10 dakika önce çıkararak, suluyoruz. Yani üzerine su serperek, bir süre örtülü halde dinlendiriyoruz. Yumuşayan ekmeği daha sonra 4'e 6'ya 8'e katlıyoruz ve sofralara bırakıyoruz. Ramazan sofralarımıza ayrı lezzet katan ekmek, uzun süre kalabiliyor" diyorlar.
Kızyusuflu köyünden Hacer Türkmenoğlu da yufka ekmeğin günler geçse de lezzetini muhafaza ettiğini belirterek, imece usulü yaptıkları ekmeği yıllardır sofradan eksik etmediklerini, bu yiyeceğin iftar ve sahurda her evde tüketildiğini kaydetti. (HABER MERKEZİ)