MHP'nin Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Kahramanmaraş'ta ilk kez düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin çok tehlikeli bir noktaya geldiğini söyledi.
MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Süleyman Öner ve Ülkü Ocakları Kahramanmaraş İl Başkanı Mesut Kaplan ile birlikte, Bahçelievler Şelale Park'ta gazetecilerle bir araya gelerek kahvaltı yapan Milletvekili Tor, ülke gündemine dair değerlendirmeler yaparak gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Konuşmasına 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü ve Basın Bayramını kutlayarak başlayan MHP'li Fahrettin Oğuz Tor, Osmanlı döneminde basına uygulanan sansürün 2. Tazminat ile birlikte kaldırıldığını belirterek, Basın Bayramı'nın tarihi ile ilgili bilgiler sundu.
GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Seçim bölgesi Kahramanmaraş'ta ilk kez gazetecilerin karşısına çıkan MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor; basın toplantısında ülke gündemine dair değerlendirmeler yaparken 7 Haziran Seçimleri, Koalisyon Görüşmeleri, Erken Seçim başlıkları altında yaptığı değerlendirmeleri gazetecilerle paylaştı.
"7 Haziran seçimlerine doğru birçok açılış yapıldı. Ancak seçimden sonra hiçbir toplu açılış yapılmadı. Eğer toplu açılışlar gerekli idi ise neden seçimden sonra hiç toplu açılış yapılmadı. Bu durum bize gösteriyor ki toplu açılışlar tamamen siyasete yönelik açılışlardır. Dolayısıyla AKP'ye de çok ciddi katkılar sundu kanaatindeyim. Hükümet olmanın çok büyük imkânları var" diyen Tor, şunları söyledi:
"Seçim zamanında çok kullandığım bir söz vardı; siyaset ve salâvat aynı yerde olmaz demiştim. Maalesef Türkiye'de çok ciddi yolsuzluk iddiaları gündemdeydi. Bu süreçte en çok tepki göstermesi gereken dini kurumların Kul Hakkı, yolsuzluk gibi, İslam Dini'nde önemli sayılan günahlara hiç ses çıkarmamışlardır. Hatta bunlara özellikle Dini Kurumlar nezrinde hassas olmaları gerekirken, hiç hassasiyet gösterilmemiştir.
TÜRKİYE ÇOK TEHLİKELİ NOKTAYA GELDİ
Dün Kahramanmaraş'ta 2 tane canlı bombanın gezdiği ihbar edilmiş, bu yönde başka bilgiler de var. Hatta gittiğim yerde de emniyet yetkilileri benzer iddialar var şeklinde cevapladı. Türkiye son günlerde çok ciddi terör saldırılarına maruz kaldı. İŞİD, PKK, DHKP-C gibi örgütlerin isimleri konuşuluyor. Eskiden güvenlik güçlerimiz çatışmalarda şehit olurdu. Şimdi ise teröristler güvenlik güçlerimizin evlerini tespit ediyorlar, susturucu silahlar ile şehit ediyorlar. Türkiye çok tehlikeli noktaya geldi.
MHP olarak açılım, çözüm süreci gibi süreçlere karşıyız. Bunu her zaman dile getiriyoruz. Kim ne derse desin, MHP bu konuda haklı çıkmıştır. Dün ne söylemişsek bugünde onu söylüyoruz. Teröre yüz verilmiştir. İçi Güvenlik Yasası'nda da çıkarıldı. Ellerinde ağır silahlarla, yüzleri maskeli İstanbul sokaklarında yürüyorlar, kimsenin sesi çıkmıyor. Eli ağır silahlarla dolu kişiler İstanbul'da terör estirdi ama kimsenin kılı kıpırdamadı. Gelinen nokta son derece vahimdir.
Vatandaşlarımız, AKP'nin tek başına iktidar olamayacağını düşünseydi, AKP'nin oyu çok daha düşük olurdu. Ben buna inanıyorum. Zaten iktidar çevreleri de bunu gördüler ve eski seçim dönemlerinden çok daha gayretli şekilde sarıldılar. AKP'ye yakın iş adamları bile elemanlarının zarflarına para koyarak seçim çalışmalarına göndermiştir. Bugün bir seçim olsa çok daha farklı olacaktır."
ÖNCE İÇERİDEKİ TERÖRİSTLER TEMİZLENMELİ
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Tor, içerdeki teröristi temizlemeden dışarı ile uğraşmanın bir anlamı olmadığını belirterek, "Hava harekatı 20 yıldır yapılıyor. Terör beslendi ve gelinen nokta çok kötü oldu. Yüzde 3'lerde olan HDP, bugün yüzde 13 seviyesine gelmiştir. Ceylanpınar'da Diyerbakır'da polislerimiz şehit ediliyor, HDP kanadından ciddi bir kınama gelmiyor. Hükümetin bunları görmesi gerekiyor" dedi. Fahrettin Oğuz Tor, şunları söyledi:
"Deniz Baykal'ın neden meclis başkanı olmadığı yönünde tepkiler aldık. Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı ile görüşerek kendisine olan güveni sarstı. Aynı zamanda görüşmeyle ilgili net bir şey söylemedi. Biz kendi adayımızı çıkarttık. Bize bu yönde gelen tepkiler yersizdir. Seçim sürecinde 7 Haziran'da çok ciddi bir propaganda yapıldı. O da yarın bir gün AKP tek başına iktidar olamazsa CHP-MHP-HDP'nin koalisyon kuracağı yönündeydi. MHP ile HDP'yi yan yana getirdiler, bu çok kötü bir davranıştır. Bizde birçok ortamda buna sert bir şekilde cevap verdik.
Asla MHP ile HDP bir araya gelmez. Daha sonraki süreçte de bu çevreler bir yine bu 3 partinin iktidar kurması yönünde gayrete girdiler. Bugüne kadar MHP'nin HDP' ye olan tutumu gayet açık ve nettir. Doğru olmayan, AKP ve CHP'nin tutumudur. Bu politikanın neticesinde çok ciddi oy kazandılar. Hatta bazı AKP'li yöneticiler MHP'liler HDP'ye çalışıyor diye çok ciddi iftiralarda bulundular. Kim bunu söylüyorsa alçaktır. Böyle bir şey asla olamaz. Gelinen nokta da partimizin DP'ye karşı duruşu dün ne ise, bugünde odur. Genel Başkanımızda bunu defalarca söylemiştir.
BİZİM 3 ŞARTIMIZ BASİTTİR
Her şeyi mubah gören anlayışla seçim kampanyası yürütmek doğru değildir. O partilere olan güveni de sarsıyordur. Gelinen nokta da Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakanı görevlendirmiştir. Başbakan, ilk tur görüşmelerini yapmıştır, MHP dün ne demiş ise o görüşmelerde de aynısını demiştir. MHP'nin 3 tane kırmızıçizgisi vardır. Birincisi açılımdır. AKP tabanı açılımdan rahatsızdır, AKP bürokratının büyük bölümü açılımdan rahatsızdır.
Türk Milleti açılımdan rahatsızdır, açılım açılım diyenler Türkiye'yi bu noktalara getirmiştir. PKK terör örgütü amacından bir adım geriye atmamıştır. Buna rağmen her defasında yeni kazanımlar elde etmiştir. Bu kazanımların bir kısmı da AKP Hükümeti tarafından sağlanmıştır. MHP, asla açılım düşünmüyor. İkinci kırmızıçizgimiz ise yolsuzluktur. Kul Hakkı diyoruz, günah diyoruz.
Geçmişte 2 dilim baklava çalanlar ciddi cezalar aldılar, yargılandılar. Bunca delil ortadayken, maalesef 4 bakan yüce divana gönderilmedi. Biz sahada bunları çok tenkit ettik. Vatandaşta bu tenkitlerimize cevap verdi. Kahramanmaraş'ta MHP oyunu 45 bin kadar artırmıştır. 45 binin büyük bir bölümü de AKP tabanından gelmiştir. AKP tabanı terör ile ilgili, kul hakkı ile ilgili ayrıştırma ile ilgili, bizim söylemlerimize cevap vermiştir. Oyumuz da bu şekilde artırmıştır. Biz diyoruz ki bu insanlar yargılansınlar. Bu söylediğimizde ayıplanacak bir şey yoktur.
Aynı zamanda da İslami bir demeçtir. Peygamber efendimiz, hırsızlık yapan kızım bile olsa elini keserim demiştir. Müslüman olduğunu iddia edenler, İslam'ı yaşadıklarını iddia edenler bunları da yüce divana göndersinler, bizim dediğimizde ayıp bir şey yoktur. Biz hükümetten çok basit şeyler istiyoruz.
İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKMAYACAK MIYDI?
Cumhurbaşkanımız iş çığırından çıkmıştır demiş. Daha önceden de öyleydi. Ancak şimdi eylem yaptılar. Eylem yapmasalardı, çığırından çıkmış olmuyor muydu? Eylem yapmasa da iş çığırından çıkmıştı. Hep seçim döneminde bazı partilerin Sivas'ın öbür tarafına gidemiyor diye bize söylemlerde bulunmuşlardı, bundan sonra da AKP Sivas'ın öbür tarafına gidemeyecek, bunu net bir şekilde söylüyorum. Ağrı 5-0 yapmıştı, şuanda 4-0 HDP yaptı. Diyarbakır'da HDP 10'a bir kazandı. Erken seçim olsa yine Mardin'de, Van'da, Diyarbakır'da sıfır çekecektir.
Cumhurbaşkanı vatandaş devletine inansın diyor. Vatandaş devletine nasıl inanacak? İstanbul'da sokaklarda elinde, keleş, yüzleri maskeli geziyor, sonradan sen diyorsun ki vatandaş devletine inansın, güvensin diyorsun, bu politikalar ile vatandaş devletine inanıp, güvenemez. Kolluk kuvvetlerin ile gereğini zamanında yapacaktın. O zaman vatandaş devletine inanır, güvenirdi. Sıradan bir vatandaş 7-65 tabancayı yakalatsa, aniden hapse atarsın. Adam keleşlerle cadde göstere göstere geziyor. Yine Sayın Reis-i Cumhur, terör örgütü yaklaşımlarımıza olumlu cevap vermedi, istismar etti diyor. Terör örgütü düşüncelerinden santim vazgeçmemiştir. Bunun adı istismar değil, bunun adı katliamdır.
Bir ay öncesine kadar Suriyeli militanların devlet hastanelerinde tedavi edildiği, basına yansıdı. Bunların kaç tanesi yerine dönmüştür? Kaç tanesi Türkiye'de kalmıştır? Bunlardan bazıları katliamları yapanlardan birisi olabilir mi? Başbakan askeri şehit edenlerin, intikamının alındığını söylüyor, 4 kişi öldürdük, öldürdüklerinin kimliklerini açıklasınlar. Dolayısıyla bunlar boş laflardır. Dışarı da 2 bomba atarak terörü bitiremezsin. Sınıra duvar çekmekle de terörü bitiremezsin. Güneydoğu'daki insanlarımıza yazık oluyor, gerçekten vatanlarına, milletlerine, devletlerine, dinine bağlı insanlar. Sen 900 metre duvar çekersen, militan tünel yapar geçer. Önemli olan içerideki teröristleri bitirmektir."
2015 YILI HEBA EDİLMEMELİ
Hükümet kurma sürecinin devam ettiğini bildiren Milletvekili Tor, "Hükümet süreci devam ediyor. CHP ile baştan beri çok hevesli olduğu söyleniyor. Daha sonradan CHP'nin önde gelen milletvekili bizim grubumuza gelerek, hükümet kurmayı çok istediklerini söylediler. Bizim genel başkanımız, biz hükümet kurmayız demedi" diyerek, şunları söyledi:
"CHP ile HDP'nin görüşleri AKP ile örtüşüyor dedi. CHP 14 madde saydı. Açılım ile ilgili bir madde yoktu. Öteden beri birlikte hareket ediyorlar, buyursunlar hükümet kursunlar. Genel Başkanımız Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayız, elimizi taşın altına koyarız dedi. Türkiye'nin hükümetsiz kalması 2015 yılının heba edilmesi demektir. Genel Başkanımızın hükümet için söylediği 3 şart, Reis-i Cumhurumuzun anayasal çizgiye çekilmesi, açılımın son bulması ve yolsuzlukların üstüne gidilmesi çok zor şartlar değildir. Kabul edilebilecek şartlardır.
AKP tabanı da bunu istiyor. Açılımdan da yolsuzluk iddialarından da rahatsız. Hatta Reis-i Cumhurun miting yapmasından da rahatsız. AKP tabanı bunda hemfikirdir. AKP'nin tabanı bizim söylediklerimizden sonra utandı. Biz 4 eski bakana suçlu demiyoruz ama yüce divana göderilmelilerdi. Orada yargılanıp, toplumun karşısına anlı dik, başı açık şekilde çıkacaklardı. Dolayısıyla CHP, koalisyon hükümetini yönetiyor. Bu görüşmelerden sonuç çıkmazsa MHP'ye geleceklerdir, MHP kapıyı tamamen kapatmış değildir, dün ne diyorsak bugün de onu söylüyoruz.
AKP tabanı gerek meclis başkanlığı seçiminde, gerekse CHP'nin başbakanlık teklifine karşı duruşumuz ile bize karşı sempati ile bakmaya çalışmışlardır. AKP-CHP Hükümetini isteyenler, İstanbul sermayesidir, uluslar arası kuruluşlardır, AKP tabanı da bunu asla istememektedir. MHP'nin öne sunduğu bu 3 şart basit şartlardır. Kabul edilemeyecek şartlar değildir. AKP Hükümeti de bu şartları kabul etmek zorundadır. Kabul etmeyeceği zaman taban tarafından aleyhte bir görüş olacaktır."
ERKEN SEÇİM AKP ALEYHİNE OLUR
Hükümet kurulamadığı takdirde erken seçimin kaçınılmaz olacağını ifade ederek "Hükümet kurulamadığı zaman anayasa gereği, bağımsız bir başbakan karşılığında yeni bir seçime gitmektedir. Bakanlıklar oy oranına göre paylaşılacaktır. 13 bakanlığı muhalefet alırsa, 12'sini iktidar alacaktır" diyen Tor, şöyle devam etti:
"AKP kamu gücünü kaybetmiştir. AKP 7 Haziran'a kadar ki gücünü artık gösteremeyecek. Dolayısıyla erken seçimi istemeyecek yegane parti AKP'dir. Çünkü Cumhurbaşkanı miting, miting dolaşamayacaktır. Bağımsız başbakan Ahmet Davutoğlu gibi düşünmeyecektir. Erken seçim lafları blöftür. AKP çok geriye gider. AKP medyada üstünlüğünü kaybetmiştir. 7 Haziran seçimlerinde AKP RTÜK'te de çoğunluğu kaybetmiştir ve medya üstünlüğü sona ermiştir. Bizim bayan milletvekilimize çok çirkin iftiralar attılar.
Maalesef RTÜK çok basit tedbirlerle geçiştirmeye çalıştılar. Bundan sonra böyle olmayacaktır. Vatandaşın kafasında AKP tek başına iktidara gelecek imajı yıkılmıştır. Dolayısıyla ben erken seçimde AKP'nin çok kötü sonuçlar alacağı kanaatindeyim. 1989'da ANAP yüzde 21 küsür oy aldı, 1991'de iktidarı kaybetti. Tarih tekerrür edecektir. 2014 mahalli seçimlerinde AKP çok büyük darbe aldı, bir sonraki seçimlerde de iktidarı kaybetmiştir. Geçmişte ANAP'ın düştüğü duruma AKP düşmüştür. Tek başına iktidara gelmesi imkansızdır."
Tor, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplandırırdı.