SURİYELİ SIĞINMACILAR ALIN TERİ DÖKÜYOR
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Suriyeli sığınmacıların Gaziantep'te, Şanlıurfa'da,İstanbul'da, Kahramanmaraş'ta çalışma hayatına katılıp alın teri döktüklerini belirterek, "Türkiye, aleyhte gibi görünen bu olayı iyi organizasyonla gönül genişliğiyle, geleceğe taşıdığında hem barışa ve umuda katkı verecektir hem de özellikle bizim güneyimizdeki Arap aleminin de açılan kapısı olacaktır. Yeter ki iyi tedbir alalım, iyi eğitelim ve süreci iyi idare edelim." dedi.
Kahramanmaraş'taki temasları çerçevesinde Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Malkoç, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'tan göçmenler ve sosyal çalışmalara ilişkin brifing aldı.
Malkoç, burada yaptığı konuşmada, hiçbir savaşın ilanihaye olmadığını, Türkiye'nin de bu barış sürecine katkıda bulunduğunu söyledi.
Şam ve Halep'in tarih boyunca çok yıkımlar gördüğünü ancak bölgenin güzel insanlarının yeniden bu şehirleri inşa ettiğini belirten Malkoç, şunları kaydetti:
"Bu coğrafya kadim medeniyetlere beşiklik yapmış coğrafyadır. Barbarlar tarih boyunca buradan gelip geçmiş, yakmış yıkmışlardır ama bu yörenin güzel insanları tarih boyunca bu şehirleri inşa etmiştir. Benim 'Suriyeli misafirlerimizin yüzde 80'i kalıcıdır' demem şundan kaynaklanıyor; biliyorsunuz tarih boyunca değişik göçler ve Birleşmiş Milletlerin bu konuyla ilgili birimleri var. Ben onların kaynaklarından baktığım kadarıyla sadece Suriyeli misafirlerimiz için değil dünyadaki göç hareketlerine baktığımızda göç eden insanların yüzde 80'i gittiği yerde kalıyor. Şimdi ben bunu dün Antep'te ifade ettim, epey ilgi gördü. Burada Valimiz, Kahramanmaraş'taki 100 bin Suriyeli misafir üzerinde yaptırdığı çalışmanın sonuçlarını orada ifade etti. Yüzde 75'i vatandaşlık istiyor, yüzde 95'i de Suriye'de barış olsa bile dönme ihtimalim zayıf diyor. Yani benim tahminimin üzerinde bir rakam ortaya çıktı ama herhalde bu Maraş'a özgü yüksek bir rakamdır. Tarihi kayıtlara ve yer yüzündeki göç hareketlerinin sonrasına baktığımızda yüzde 80 rakamı makul bir rakamdır."
"Arada böyle muazzam bir fark var"
Malkoç, devletin, milletin, belediyelerin, ilgili kurumların, sivil toplum örgütlerinin, geleceğe yönelik çalışmalarını, perspektiflerini, ufuklarını ve projelerini buna göre hazırlamaları için bunu söylediğini belirtti.
Türkiye'nin şu anda iyi bir konumda olduğunu vurgulayan Malkoç, "Yapılan araştırmalarda bir göçmenin Avrupa Birliğine maliyeti 3 bin avro. Türkiye'ye maliyeti bin avro. Eğer biz bu misafirlerimizi Suriye sınırları içerisinde Halep'in kuzeyinde, El-Bab'da,İdlip'te misafir edip karşılayabilirsek bunun masrafı 200 avro. Yani arada böyle muazzam bir fark var. Bu insanlarımız Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, İstanbul'da, Kahramanmaraş'ta çalışma hayatına katılıyorlar. Alın teri veriyorlar. Göz nuru akıtıyorlar. Emek sarf ediyorlar.Türkiye, aleyhte gibi görünen bu olayı iyi organizasyonla gönül genişliğiyle, geleceğe taşıdığında hem barışa ve umuda katkı verecektir hem de özellikle bizim güneyimizdeki Arap aleminin de açılan kapısı olacaktır. Yeter ki iyi tedbir alalım, iyi eğitelim ve süreci iyi idare edelim." diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 17 Ocak 2017, 04:24
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Suriyeli sığınmacıların Gaziantep'te, Şanlıurfa'da,İstanbul'da, Kahramanmaraş'ta çalışma hayatına katılıp alın teri döktüklerini belirterek, "Türkiye, aleyhte gibi görünen bu olayı iyi organizasyonla gönül genişliğiyle, geleceğe taşıdığında hem barışa ve umuda katkı verecektir hem de özellikle bizim güneyimizdeki Arap aleminin de açılan kapısı olacaktır. Yeter ki iyi tedbir alalım, iyi eğitelim ve süreci iyi idare edelim." dedi.
Kahramanmaraş'taki temasları çerçevesinde Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Malkoç, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'tan göçmenler ve sosyal çalışmalara ilişkin brifing aldı.
Malkoç, burada yaptığı konuşmada, hiçbir savaşın ilanihaye olmadığını, Türkiye'nin de bu barış sürecine katkıda bulunduğunu söyledi.
Şam ve Halep'in tarih boyunca çok yıkımlar gördüğünü ancak bölgenin güzel insanlarının yeniden bu şehirleri inşa ettiğini belirten Malkoç, şunları kaydetti:
"Bu coğrafya kadim medeniyetlere beşiklik yapmış coğrafyadır. Barbarlar tarih boyunca buradan gelip geçmiş, yakmış yıkmışlardır ama bu yörenin güzel insanları tarih boyunca bu şehirleri inşa etmiştir. Benim 'Suriyeli misafirlerimizin yüzde 80'i kalıcıdır' demem şundan kaynaklanıyor; biliyorsunuz tarih boyunca değişik göçler ve Birleşmiş Milletlerin bu konuyla ilgili birimleri var. Ben onların kaynaklarından baktığım kadarıyla sadece Suriyeli misafirlerimiz için değil dünyadaki göç hareketlerine baktığımızda göç eden insanların yüzde 80'i gittiği yerde kalıyor. Şimdi ben bunu dün Antep'te ifade ettim, epey ilgi gördü. Burada Valimiz, Kahramanmaraş'taki 100 bin Suriyeli misafir üzerinde yaptırdığı çalışmanın sonuçlarını orada ifade etti. Yüzde 75'i vatandaşlık istiyor, yüzde 95'i de Suriye'de barış olsa bile dönme ihtimalim zayıf diyor. Yani benim tahminimin üzerinde bir rakam ortaya çıktı ama herhalde bu Maraş'a özgü yüksek bir rakamdır. Tarihi kayıtlara ve yer yüzündeki göç hareketlerinin sonrasına baktığımızda yüzde 80 rakamı makul bir rakamdır."
"Arada böyle muazzam bir fark var"
Malkoç, devletin, milletin, belediyelerin, ilgili kurumların, sivil toplum örgütlerinin, geleceğe yönelik çalışmalarını, perspektiflerini, ufuklarını ve projelerini buna göre hazırlamaları için bunu söylediğini belirtti.
Türkiye'nin şu anda iyi bir konumda olduğunu vurgulayan Malkoç, "Yapılan araştırmalarda bir göçmenin Avrupa Birliğine maliyeti 3 bin avro. Türkiye'ye maliyeti bin avro. Eğer biz bu misafirlerimizi Suriye sınırları içerisinde Halep'in kuzeyinde, El-Bab'da,İdlip'te misafir edip karşılayabilirsek bunun masrafı 200 avro. Yani arada böyle muazzam bir fark var. Bu insanlarımız Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, İstanbul'da, Kahramanmaraş'ta çalışma hayatına katılıyorlar. Alın teri veriyorlar. Göz nuru akıtıyorlar. Emek sarf ediyorlar.Türkiye, aleyhte gibi görünen bu olayı iyi organizasyonla gönül genişliğiyle, geleceğe taşıdığında hem barışa ve umuda katkı verecektir hem de özellikle bizim güneyimizdeki Arap aleminin de açılan kapısı olacaktır. Yeter ki iyi tedbir alalım, iyi eğitelim ve süreci iyi idare edelim." diye konuştu.