ülkemizin her köşesindeki insanına yol, su, eletrik, sağlık, eğitim vatanımızı koruyan Mehmetçiklerin ihtiyaçları karşılasın diye, bir can daha kurtarmak için ambulans helikopterler havalansın, doğal afetlerde son nefeslere ulaşılmasına harcanması için verdikleri vergilerle birkaç gün önce Bakanımız Mehmet Şimşek’in de katıldığı bir törenle plaket verildi.

Verdikleri vergilerle bu saydığım onca şeyi yapan o kahraman işadamlarımız önünde saygı ile eğiliyorum. Allah sağlık, sıhhat ve huzurlu uzun ömürler versin.

Amma velakin alınıp darılmayın, kırılıp gücenmeyin de bence bu eli öpülesi insanlara böyle teneke plaketler, fasa fisolar vermek yerine bu insanlara devletin denetim ve kontrolündeki alanlarda itibar verilmeli, itibarlı tanıtım kartları verilmeli.

‘İyi ki var’ olmalarıyla bu hem memleketine, hem ülkesine, hem insanlığa kendini adamış olan bu işadamlarımızı her para mazım olduğunda değil, yılda bir gün çağırıp eline tutuşturduğumuz o teneke plaketlerle hatırlamamalıyız.

Peki, ne mi yapmalıyız? İşte burada görev devletimizin temsilcilerine, hükümetimizin yetkililerine düşüyor.  Çok şey var bu insanlar için yapılacak. İşte size en basit örneği; Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları yasama görevinde bulunan eski üyeler, eski bakanlar ile birinci, ikinci ve üçüncü derece kadrolarda bulunan devlet memurlarına kadar verilen yeşil pasaport verilmeli.

Yıllarca devlette salla başı al maaşı yapmış emekli veya çalışan devlet memuru cebindeki bu pasaportla havalimanında ayrıcalık görürken yüz milyon dolarlık ihracat yapan, işyerinde binlerce insan çalıştıran, devlete kuruşu kuruşuna kadar kazancının vergisini veren bunlar yetmezmiş gibi her fırsatta kapısını çalan hacısı, hocası, polisi, vakfı, derneği, kulübü, cemiyetini vs. boş çevirmeyen işadamını saatlerce kuyrukta bekletiyoruz.

Bu insanlarımıza bu gibi yerlerde ayrıcalık tanıyacağız ki o insanların sayısı artsın. O insanlara gerekse ayrıcalıklı pasaport, gerekse de ayrıcalıklı tanıtım kartı vererek Havalimanlarında saatlerce kuyruk eziyeti çektirmemeliyiz. En basiti bu isterseniz bu örnekleri çoğaltırım. Öldüklerinde değil, yaşarken isimlerini bulvarlara, caddelere, parklara vererek örneği…

(23) Mart 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)