İyi, güzel hoş söylemiş de ama ben Kahramanmaraş’ta hiç duymadım zaten sokaklara çıkıp ‘Hayvanlar bizim eğlencemiz olsun’ diye bağıranı. Hatta binlerce defa şahit oldum Kahramanmaraşlının ‘Yaratılanı severim yaratandan ötürü’ felsefesiyle sokakta bulduğu hayvan yavrularını sahiplendiğini…
Nesrin Hanım’ın kastettiği ‘eğlence’ neyi kapsıyor bilmiyorum ama şu terapi merkezlerindeki yunuslar ve midillilerle özürlü yavrularımız eğleniyor eğlenmesine de hiçbir hayvana zarar vermiyor. Üstelik bu yavrularımızın eğlencesi, onları hayata bağlayıp rehabilite ediyor… Ayı oynatıp para toplama ise bizim memleketimizde hiç olmadı. 30-35 yıl önce Nesrin Hanım’ın memleketi Adana’dan gelenler de artık makaralı Türk filmlerinde kaldı.
Nesrin Hanım açıklamasının bir bölümünde ‘Kahramanmaraş’ta hayvanların eziyet ve işkence görmediği bir ortalı oluşturmak istediklerini’ söylemiş. Vallahi çık merak ettim bu işkence nerede yapılıyor diye. Yerini söylerse o işkencehaneye kanun yasa demeden girip, oradaki insan kılıklı hayvanlara kendi elimle işkence yapacağım.
Nesrin Hanım yapmayın Allah aşkına… Bir derneğin genel başkan yardımcısısınız. Bizim Kahramanmaraş için söyledikleriniz biraz afaki olmuş. Öyle ki sizin ‘kısırlaştırma’ yapılıyor dediğiniz hayvanat bahçesi Türkiye’nin en çok yavru alınan hayvanat bahçesi. Sizin ‘Türkiye gündemine taşıyacağız’ dediğiniz hayvanat bahçesini Türk halkı sizden çok daha yakından tanıyor.
Nesrin Hanım size çok çıtırık bir sır vereyim mi? Aramızda kalsın ama. Atlatacağım bu haberi diğer meslektaşlardan sakın söyleyemeyin. Hani nesilleri tükenmekte olan boz ayı var ya… İşte senin o (kısırlaştırma yapılıyor) dediğin Sezalar Hayvanat Bahçesi’nde iki yavrusu daha oldu 15 gün önce…
Bu yüzden Nesrin Hanım bence Kahramanmaraş’taki hayvanat bahçesinin sahibi olan genç kardeşimiz Kazım Sezal’ı ziyaret edip (her ay cebinden binlerce lira harcayarak pekmezinden, siyah etine, balığından tavuğuna kadar hayvanların karnını doyurduğu için) bir madalya takmalısın. Plaket vermelisin. Çünkü orayı gören, duyan binlerce insan Kazım Sezal ve rahmetli babasına dua okuyor.
Cennetteki Alaattin Sezal ağabeyime selam olsun.
Nesrin Hanım, gelecek Cuma yazımı okumam için mutlaka bir gazete ayırt kendine şimdiden.
(3 Şubat 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)