MİLLETVEKİLİ ÇİTİL, FRANSA’YA GİTTİ
MİLLETVEKİLİ DR. M. İLKER ÇİTİL, ULUSLARARASI TOPLANTIYA KATILMAK ÜZERE FRANSA’YA GİTTİ
Fransa’da 47 ülkenin ülkenin Sağlık Komisyonu Temsilcilerinin katılacağı toplantıya TBMM tarafından görevlendirilen Kahramanmaraş Milletvekili Dr. M.İlker Çitil katılıyor.
23-25 Kasım tarihleri arasında Fransa’nın Başkenti Paris’e giden Milletvekili Dr. Çitil, Türkiye’yi temsil ediyor.
Sahte tıbbi ürünler ve benzeri maddelerin imalatı piyasaya arzı ve bundan doğan halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ile ve ayrıca ulusal ve uluslararası arenada yasal düzenleme yapılabilmesi, Avrupa Konseyi sözleşmesi hazırlanması ve ülkelerin parlamentolarınca bu sözleşmeleri onaylanması konulu toplantı yapılacak.
Paris’te 47 ülkenin sağlık komisyonu üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantının amacı katılımcı ülkelerin parlamentolarınca üyelerini bilgilendirmek ve bağlı bulunduğu ülkenin parlamentosunda sözleşmeyi onaylanarak ulusal ve uluslararası bir ortak yasa oluşturmak.
Konu hakkında bir açıklama yapan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Dr. M.İlker Çitil şunları söyledi; “AK Parti Grubumuz tarafından Meclisimize önerildim. TBMM, söz konusu toplantıya Türkiye adına beni görevlendirildi. Bende aldığım görev üzerine Fransa’nın başkent, Paris’te yapılacak olan ve 47 ülkenin Parlemantoları sağlık Komisyon üyelerinin katılacağı toplantı için Fransa’dayım. Ülkemizi temsil edeceğim. Bu toplantıda Tıbbi Ürün Sahteciliği ve Halk Sağlığına Tehditler İçeren Benzeri Suçlar Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi hazırlanacak. Bende Türkiye’ adına yapılması gerekenleri anlatacağım.” Dedi
Çitil, sahte ilaçlar ve ürün sahteciliği hakkında ise şunları belirti; “Sahte ilaçlar, etkin madde içermeyen ürünler olduğu gibi, yeterli miktarda etkin madde içermeyen veya yanlış bir aktif madde içeren veya sahtesi yapılmış bir ambalajlamaya tabi tutulmuş ürünlerdir. Sahtecilik, gerek orijinal ilaçlar için ve gerekse jenerik ürünler olarak adlandırılan orijinal etkin maddeye sahip çeşitli jenerik üreticilerinin ruhsatlı/izinli ürünleri için söz konusu olabilmektedir. Sahte ürünlerin kaynağının tanımlanması, kasten ve hile ile etiketlemede yanlış bilgi verme yoluyla gerçek ruhsatlı/izinli ürüne atfedilmektedir. Sahteciliği ortaya çıkarmak, incelemek ve nicelendirmek zor bir iş olduğu için sahte ilaçların dünyada yaygınlığı ve yarattığı problemin gerçek büyüklüğünü bilmek ve hatta tahmin etmek zordur. Konuyla ilgili özellikle orijinal ilaç üreten firmalar da ürünlerinin yasa dışı yollardan üretimi, dağıtımı ve satışının uluslararası takibini merkezlerindeki kurumsal güvenlik birimleri veya kalite güvence birimleri aracılığı ile yapmaktadırlar.
Türkiye’de ilaçta sahtecilik son günlerde internet üzerinde satışların da yoğun şekilde artması ile önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu suç türünün bu kadar fazla artmasının nedeni, yüksek mali kazanç potansiyeline kıyasla tespit ve adli takibat riskinin nispeten daha az olmasıdır. Dünyanın her yerinde tehlikeli olabilecek ürünleri doğrudan hasta ve tüketicilere reklam ve tedarik etmek üzere internetin kullanılması, suçlular için güvenli ve kolay bir çalışma şekli olmuş ve suçlulara küresel erişim sağlamıştır. Bunun sonucu ise halk sağlığı açısından küresel boyutta ciddi bir tehdidin ortaya çıkmasıdır. Bu bakımdan, hasta ve tüketicilerin hayatlarını ve genel olarak halk sağlığını korumak üzere, tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlara karşı önleyici tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir” dedi.
Çitil; “Tıbbi ürün sahteciliği ve tıbbi ürünlerin yetkisiz şekilde üretilmesi ve tedarik edilmesi ve de uygunluk koşullarına uymayan tıbbi cihazların piyasaya sürülmesi hali hazırda çoğu ülkede ulusal düzeyde yasaklanmış olup bu konuya odaklanan ve bu tür faaliyetleri cezai suç olarak belirleyen, etkili, orantılı ve caydırıcı yasal yaptırımlar koyan ve bunlarla mücadele için etkili uluslararası işbirliğine yönelik temel sağlayan uluslararası bir yasal aracın olmaması; suçluların bu alanda sınır ötesi çalışmalarını kolaylaştırmaktadır.Bahsekonu sözleşme ile bu eksiklikler ele alınmaktır. Bu tip bir çalışmada söz konusu olabilen pek çok yasal zorluk ve diğer zorluklara karşın, Avrupa Konseyine ait, halk sağlığı açısından tehdit oluşturan tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlarla mücadeleyi amaçlayan uluslararası yasal bir aracın tasarlanması, en yararlı yaklaşım olarak görülmektedir. Sözleşmenin amacı tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlarla ilgili olarak yardım, yataklık ve teşebbüsün suç sayılması gibi, belli eylemlerin suç olarak kabul edilmesini sağlama, bu tür suçlarla ilgili cürümlerin kurbanlarının haklarının korunması, bahsedilen suçlara karşı ulusal ve uluslararası işbirliğinin sağlanmasıdır. Bu bakımdan Sözleşmenin odak noktası olan “halk sağlığını koruma” amacı dikkate alındığında bahse konu Sözleşme çok önemli” dedi.