Kahramanmaraş Kasaplar Odası Başkanı Abdulkadir Arifoğlu, “Madem hayvan sayısı yeterli nerede bu hayvanlar? Yerin altında mı saklı, mağaralarda mı saklı biz neden göremiyoruz? Madem hayvan sayısı yeterli neden et fiyatları bu kadar yüksek?” diye sordu.
Arifoğlu, yaklaşan Kurban Bayramı’nda kurbanlık fiyatlarına dair açıklama yaparken, ülkemizdeki ve şehrimizdeki et pazarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurban Bayramı için et fiyatlarından umutsuz olduğunu ve kurbanlıkların pahalı olacağını dile getiren Arifoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kurban fiyatlarının her yıl ki gibi çok cazip olacağını sanmıyorum, sebebine gelince ülkemizde büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısında azalmanın olduğu bir gerçek. Bu da, fiyatların her geçen gün, her geçen ay yükselişte olacağını gösteriyor. Şu ortamda düşüş olsa da çok cüzi bir düşme olur ama artışın daha hızlı olacağı kanaatindeyim. Neden böyle karamsar olduğumu da sorarsanız; bakıldığı zaman yılların tecrübesi bana şunu göstermekte, bir esnaf zihniyeti var bir memur zihniyeti var.
Bizim esnaf zihniyeti olarak, memur zihniyetiyle anlaşamadığımız bazı noktalar var. Örneğin biz, büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısında azalma olduğunu söylüyoruz. Fakat bazı yetkililer çıkıp hayvan sayısının yeterli sayıda olduğunu söylüyor.
Ben Kahramanmaraş Kasaplar Odası Başkanı olarak soruyorum, madem hayvan sayısı yeterli nerede bu hayvanlar? Yerin altında mı saklı, mağaralarda mı saklı biz neden göremiyoruz? Madem hayvan sayısı yeterli neden et fiyatları bu kadar yüksek? Kamuoyunda et fiyatlarının bu kadar yüksek olmasının tek suçlusu kasaplar olarak gösteriliyor. Ama biz şunu söylemekten hiç çekinmiyoruz, et fiyatlarını bazı holdingler bazı kitleler ayarlamakta.
Eğer böyle bir şey yok deniliyorsa ithal etin girmesi kaçınılmaz. Bazı dönemlerde ithalat girdiği zaman bazı firmalar hemen taarruza geçerek ithal et girmesinin sakıncalı olacağını, ithalat girdiği zaman üreticilerin perişan olacağını ifade ettiler. Bu tamamen yanlış bir politikadır.”
ÜRETİCİ DE MAĞDUR OLMASIN TÜKETİCİ DE
Et fiyatlarının yüksek olması hem et alamayan tüketiciyi, hem de et satamayan üreticiyi kötü etkiliyor diyen Arifoğlu; “Ramazan boyunca en düşük et fiyatı 35-40 lira arasındaydı, böyle uçuk fiyata orta halli vatandaşın evine et götürme şansı olamaz” diyerek, şunları söyledi:
“Et artık temel gıda maddesinden çıkıp kanser ilacı derecesine mi geldi de vatandaşın mutfağına girmesi bu kadar zor hale geldi? Ama hükümetimiz hiç olmazsa ramazanda fiyatlara dur diyerek et fiyatlarının bazı firmaların tekelinde olmasına engel olabilirdi. Üç beş tane zengin değil milyonlarca orta halli vatandaş daha önemlidir. Et hafife alınacak bir besin değil temel bir gıdadır. Pikniğe giden insanlarımız et yerine piknik alanında çiğ köfte yapıp yediklerini söylüyorlar. Bu içler acısı bir durumdur.”
Et fiyatlarının düşmesi ve her mutfağa girmesi için ithal etin pazarımıza girmesi gerektiğini belirten Arifoğlu, “Biz diyoruz ki, hem vatandaşımız et alabilsin, hem de kasabımız et satabilsin ki alanda mutlu olsun satanda. Şu an ki durumda iddia ediyorum ki et fiyatlarında dünya çapında bizim ülkemiz zirvede yer alıyor” diyerek, sözlerini şöyle noktaladı:
“Temel gıda olan bir ürünü vatandaşımız mutfağına sokamazsa, bu işten ekmeğini kazanan kasaplarımız evine ekmek götüremezse, toplum huzurundan nasıl bahsedebiliriz. Et fiyatları yükseldikçe bizim içimiz yanıyor. Hem üretici hem tüketici mağdur oluyor. Bakanlığımızdan bu yıl ithal et için adım atmasını bekliyoruz. Çünkü birçok vatandaşımız eti sadece kurbandan kurbana görüyor. Ancak kurban için ithalat olmazsa, kurbanlıklarda en az yüzde 50 artış bekliyorum. Bundan dolayı insanımızın huzurlu bir bayram geçireceğini düşünmüyorum.”