HABER: BURAK ALKAYA
Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Kahramanmaraş Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol, kentsel yenilemenin şehir plancılığına uymadığını belirterek, "Kentsel yenileme, 4 katlı binanın yıkılıp, yerine 8 katlı binanın yapılmasıdır. Bu plancılık bakımından çok uygun değildir" dedi.
Kahramanmaraş'ta devam eden kentsel dönüşümden, deprem önlem planlarına kadar birçok konuda MEMLEKET'e değerlendirmelerde bulunan Şehir Plancısı Akyol, Kahramanmaraş'ta henüz deprem master planının yapılmadığını ifade etti. Kentsel Dönüşüm ile kentsel yenilemenin farklı olduğuna dikkat çeken Akyol, "Şuanda Kahramanmaraş'ta yapılmış bir deprem master planı yok. Kahramanmaraş'ta 2011 yılında bir çevre düzenleme planı onaylandı. Bu çevre düzenleme planında deprem fay hatları ile ilgili birtakım veriler elde edildi. Gelişim aksları oluşturuldu" dedi.
Akyol, şunları söyledi:
"Bu oluşturulan akslara göre de planlar işletildi. İşletilmeye de devam ediyor. Planı da Valilik onayladı. Valilik onaylarken, Kahramanmaraş Belediyesi de işin içindeydi. Onay makamı İl Özel İdaresi ile Valilik makamıydı. Master Planı çalışması olmadı. Yeni yönetmeliğe göre planlanan alanda inşaattan önce jeoloji mühendisleri tarafından sondaj çalışması yapılıyor. Fay Hatlarına uzaklık, yakınlık sismik etütler yapılıyor. Buna göre de planlarda katlar belirleniyor. Bizde ona göre kat mevzuatlarını oluşturuyoruz.
Daha önceden Türkiye'de mekânsal kat yönetmelikleri oluşturuldu. Planlanan alanlar ile ilgili kat yönetmelikleri yayınlandı. Zaten bu alanlarda bazı şeyler sınırlandırıldı. Kat yükseklikleri, çekme mesafeleri, kent estetiğine dâhil envanterler bunlar düşünülerek planlar işleniyor. Bunların etkilerini şuanda görmemiz mümkün değil. Çünkü planlama gelecek için yapılır ve geleceğe etkileri 10 yıl sonra gözükmeye başlar. Plancılar bir yol çizer, o yol üzerinde yapılaşmalar başladıktan sonra o yolun, kente kazanımları ortaya çıkar. Bu da süreç olarak 5-10 yılda kentte gözükmeye başlar."
ŞEHİR PLANCILARI ŞEHRİN PLANLARINA YÖN VERİRLER
"Kahramanmaraş'ta serbest çalışan 4 tane şehir plancısı var, odamıza kayıtlı Ankara Şubesine kayıtlı 32 tane plancı var. 32 kişi arasında kurumlarda çalışanlar, okula yeni bitiren arkadaşlar da dâhildir" diyen Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Kahramanmaraş Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol, şunları söyledi:
"Şehir plancılarının, şehirlerin planlarına yön veren insanların toplandığı alandır. Bizler kentlerin gelişim akslarını, gelişim yönlerini, kentin sosyolojik yapısını, kente dair her türlü kararların verildiği, stratejik planlarla kentin ekonomisine dahi yön veren, bir meslek dalıdır. Tabi bu meslek dalı yapılırken, hem hukuksal anlamda, hem de siyasi anlamda plancılar ikisinin orta yolunu bulan, siyasi anlamda istekler ve taleplerin, hukuksal anlamda da kısıtlamaların birbirlerinin ortasını bulan meslek dalıdır.
Bunun dışında Kahramanmaraş ile ilgili plan çalışmaları, Kahramanmaraş ile ilgili işlemler, buna ayrı bir perspektiften bakmak lazım, bazı konular da siyasilerin verdiği kararlar kentin bütünlüğü ile ilgili kararlar, bunların olumlu ve ya olumsuz bazı etkileri oluşuyor. Yapılan çalışmalar sanat eseri değerindedir. Bu nedenle yaptığımız çalışmalar, estetik yönü göze aldığımız durumdur. Kahramanmaraş'ta serbest çalışan 4 tane şehir plancısı var, odamıza kayıtlı Ankara Şubesine kayıtlı 32 tane plancı var.
32 kişi arasında kurumlarda çalışanlar, okula yeni bitiren arkadaşlar da dâhildir. Belediyelerde çok fazla plancımız yok. İlçe Belediyelerinde de çalışan çok fazla plancı arkadaşımız yok. Büyükşehir, Onikişubat, Dulkadiroğlu ve Afşin Belediyelerin de çalışan plancı arkadaşlarımız var. Diğer belediyelerde çalışan plancı arkadaşlarımız maalesef yok. Bu işler eski usul harita mühendisleri hallediliyor."
ESTETİĞİ KÖTÜ BÖLGELER DE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILIYOR
Kentsel dönüşümün olduğu mahallelerin eski yapılaşmaların olduğu mahalleler olduğuna işaret ederek "2 katlı, tek katlı kaçak inşaatların, olduğu mahallelerdir. Bunlardaki dönüşüm depremden ziyade kent estetiğini bozmasındandır. Bu alanlarda kaçak inşaat olduğu için mevzuata göre hazırlanmamış binalardır. Katların düşük olması depremden daha az zarar göreceğimizin anlamına gelmez" diyen Akyol, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili Elazığ depremi yaşandı ve oradaki köylerde insanlar hayatlarını kaybetti. Orada kerpiç evler yıkılmıştı. Bir kentin küçük katlı olması, 2 katlı veya tek katlı olması, orada depremden sonra insanların öleceği anlamına gelmez. Oradaki sorun binanın yapılış şeklidir. Binanın yapımı hem plana hem de mevzuata uygun yapıldığı zaman, direnç noktaları farklı olacaktır. Çünkü bin inşaat yapılmadan önce sondaj yapılıyor. Raporlar hazırlanıyor. Ona göre de proje belirleniyor.
Burada önemli olan mevzuata uygun binaların yapılmasıdır. Yapılacak binanın statiğinin iyi oturması gerekiyor. Depremlerde 2 katlı binalarda yıkılıyor. Önemli olan binanın sağlıklı şekilde yapılmasıdır. Kentsel Dönüşüm yapılan yerler fay hatlarından ziyade, heyelan riskinden dolayı boşaltıldı. Boşaltılması da gerekiyordu. Yusuflar Mahallesi, Kentsel Dönüşüm alanıdır. Orada yeni binalar yapılacak. Çünkü binayı yıkarken o bölgeyi de düşünmek gerekiyor. O kente kattığınız yer hem estetik açıdan iyi olmak zorunda, hem tasarımı iyi olmak zorundadır. Ona göre çalışmalar yapılması gerekiyor."
YENİ YERLEŞİM YERLERİ İÇİN REZERV SAHA ÇALIŞMALARI VAR
Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol, gecekondu mahallelerinin kentsel dönüşüme alındığına dikkat çekerek; "Yüksek katlı binalar yapılıyor. O bölgedeki arsa fiyatları değişiyor" dedi. Muzaffer Akyol, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Şuanda yeni yerleşim yerleri için rezerv sahalar çalışmamız var. Bunu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile yürütüyoruz. Tam olarak sahalar netleşmedi. Ancak, rezerv bölgeler oluşturulacak. Bazen kentsel dönüşümler farklı amaçlarla da kullanılıyor. Gecekondu mahallesi kentsel dönüşüme alınıyor. Yüksek katlı binalar yapılıyor. O bölgedeki arsa fiyatları değişiyor. Her gecekondu sahibi bir tane daire alıyor. Daire geldikten sonra daireyi satıp, yan taraftaki başka alana kaçıyor. Bununla ilgili örnek olarak Ankara'da portakal çiçeği mahallesi vardır.
Yine kentsel dönüşüm kapsamında yapılmış bir bölgedir. O mekânda yüksek katlı binalar yapılıyor. Ancak, oraya gelen vatandaşlar, daireleri kabul etmiyor. Daireyi satıp, yandaki alana gecekondu kurup, yeniden gecekondu mahallesi oluşturuyor. Burada önemli olan şey, kaçak inşaatın önlenmesidir. Burada önemli olan şey, kaçak inşaatın önlenmesidir. Kaçak inşaatı önlediğiniz zaman siz kentin taşlarını yerine oturtmuş olacaksınız. Siyasi mekânlarda bazı şeyleri yapmak zordur. Onlara da hak veriyoruz. Kim ne olursa olsun, kaçak inşaata girilmesi engellenmelidir. Siz bunu önlediğiniz zaman bazı şeyler ister istemez yerine oturacaktır."
KENTSEL YENİLEME PLANCILIĞA UYMUYOR
"Kentsel yenileme, 4 katlı binanın yıkılıp, yerine 8 katlı binanın yapılmasıdır. Bu plancılık bakımından çok uygun değildir. Çok kabul ettiğimiz konu değil. Kentin genel anlamda değerlendirilmesi gerekiyor. Buradaki artı avantaj eski binanın statik anlamda iyileştirilmesidir. Kent estetiğine çok değer katar dersek bu tartışma konusu olur. Bence bu şehrin mutlaka kentsel dönüşümü yaşaması gerekiyor. Gerçekten buna ihtiyaç var. Çünkü 1980'lerde yaşanan imar afları, bu sürece kadar yaşanmış siyasi aflar, bunların hepsinin yenilenmesi kentsel dönüşüm ile yapılacak bir durumdur. Kentsel dönüşümlerde mahalle, bölge olarak değerlendirilmelidir. Bir mahalle kentsel dönüşüme giriyorsa, o mahalledeki bütün aksların ona göre değerlendirilmesi gerekiyor. 15 metrelik yol, 20 metreye çıkartılması gerekiyorsa o mahallenin genel anlamda düzenlenmesi gerekiyor.
Bunun için siyasi bir güç gerekiyor. Çünkü kentsel dönüşüm zorlu bir süreçtir. Yeni mevzuatlarla beraber bunlar sağlanabiliyor. Bunun çok büyük artıları var. Vergi indirimleri, vergi muafiyetleri gibi bazı kolaylıkları var. Bununla ilgili vatandaşa yönelik olumlu uygulamalar var. Birebir kentsel dönüşüm bölgemiz şuana kadar olmadı. Artık yavaş, yavaş başlanıyor. Eski sanayinin olduğu bölgede eskiden beri bir kentsel dönüşüm için proje çalışmamız var ama uygulamaya geçen öyle bir çalışmamız olmadı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin bununla ilgili çalışmaları var.
Planlama çalışmalarını belediyelerde bizler hazırlıyoruz. Plancının yaptığı plan ile belediyenin yaptırdığı plan bazen çelişiyor. Bizim öyle bir kavramımız vardır. Birçok kez belediyeler ne derse serbest plancılar onu yapıyorlar. Bir bölge ile ilgili kat yüksekliğini plancıdan ziyade, belediye belirliyor. Bizlerde onu mevzuata uyduruyoruz. Şuandaki uygulama maalesef ki bu şekildedir. Bu da bizim en büyük sıkıntı çektiğimiz konulardan bir tanesidir. Çok plancıya soruluyor mu diye sorarsanız da bizim deneyimlerimizden çok fazla faydalanılmıyor. Belediyelerde de çalışan deneyimli arkadaşlarımız var. Bunlarında iyi niyetli çalışmaları var."
ANA CADDELER YAYALAŞTIRILMALIDIR
"Şehrin merkezinde bulunan Trabzon ve Azerbaycan Bulvarları'nın en başta yayalaştırılması gerekiyor. Birçok insan için standart söylem budur ama olması gereken de budur. Kent trafiğinden koparılması gerekiyor. Dediğimiz yerler önemli bölgelerdir. Kahramanmaraş'ın, can damarları olan yerlerdir. Binaların bazen içi iyidir ama dışı kötüdür. Siz cepheler ili ilgili farklı çalışma yapabilirsiniz. O bölgeler ile ilgili kentsel tasarım projesi hazırlanır, bu caddeler ile ilgili kentsel tasarım projesi yapılır, renklendirme, boyama, tabela aksları, ağaçlandırmalar, kaldırım yükseklikleri, kaldırım aksları, bütün bunlarla ilgili çalışmalar yapılır.
Bütün bu çalışmalar, buna sahiplerine teşvik edilir. Belediye ve ya yetkili kuruluşlar düzenlemelerde kolaylıklar ve ya yardım sağlayabilir. Dış estetik konusunda her cephenin renklendirilmesi, balkonların, tabelaların durumu her şey ayrı ayrı alınabilir. Estetiği bozan bir diğer şey ise tabelalardır. Bununla ilgili düzenlemelerde yapılabilir. Ben yetkili olsaydım, yayalaştırma yapardım ve gerekirse farklı alternatif yollarla kamulaştırma yaparak götürürdüm. Yayalaştırmayı tek aksla çevirebilirdim. O bölgedeki İnsan topluluğunun korunması gerekiyor. Zaman içerisinde bu trafik azalacak. Yeni cazip bölgeler ortaya çıkacaktır.
Kentler her zaman organiktir. Bunu hiç kimse de bozamaz. Eğer siz onu yönlendiremiyorsanız, kendi kendine farklı şekillerde büyür. Eğer siz kaçak inşaata izin veriyorsanız, kaçak inşaat bölgeleri oluşur. Kentleri her zaman canlı varlıklar gibi düşünmek gerekiyor. O bölge de yapılacak çok işlem var. o bölgedeki sosyal tesis alanımız da çok fazla, İl Özel İdaresi'nin binası var. O bölgedeki en büyük sorun olarak düşünüyorum. Kent kültürüne zıt bir binadır. O bölgedeki binalarla ilgili araştırmaların yapılması gerekiyor. Yenilenme yapılırken dış ölçütlerde ele alınmalıdır. Yenilenme yapılırken mimar aksa nasıl uyacaksa ona göre yapmalıdır.
Yeni bir binalar yapılırken, siz değişik estetikte binalar yaparsanız, kentin akışını bozmuş olursunuz. Bütün binaların dış kaplaması cam iken, siz parke yaparsanız, yine estetiği bozmuş olursunuz. Kent estetiği dediğimiz olgunun bir konusu da budur. Binayı değiştirmek yerine binanın dış cephesi düzlenebilir. Bu da bir tercih noktasıdır. Binayı yıkmak maliyetlidir. Binayı yıkmak yerine cephe düzlenebilir. Vatandaşlar tarafından daha çok tercih edilen bir konu olabilir."
KAHRAMANMARAŞ DAMA SİSTEMİ İLE BÜYÜMELİ
"Kahramanmaraş organik kenttir. Çok fazla virajımız vardır. Tepelik bir alandır. Kent bu zamana kanar genelde organik büyüme sağlamıştır. Kentin peyderpey büyüyerek, kente göre yolların oluşmasıdır. Kahramanmaraş bugüne kadar organik büyümüştür. Dama sistemi büyüme maalesef ki Kahramanmaraş'ta yoktur. Düz yollarda baktığınız da yolun karşı tarafını görüyorsanız, bu bir dama sistemidir. Kent genelde organik büyümüştür. Kent trafiğini azaltacak en iyi yöntem ışıklandırmanın azalmasıyla yapılır. Çözüm yolunuzu yaparken ışıklandırmaları ne kadar az tutarsanız, trafik de az oluşur. Kent trafiğini olabildiğince ışıklandırmayı azaltarak, otopark alanları da oluşturarak azaltabiliriz. Işıklandırma ne kadar az olursa trafikte az olur. İstanbul'da Vatan Caddesi'nde inanılamaz trafik vardır, geniş bir yoldur ama bağlantı yolları sıkıntılıdır. Siz bir kentin her bin bağlantı kısmını ışıklandırmalarla keserseniz, ister istemez trafik oluşacaktır. Aslında Kahramanmaraş büyüyen bir şehir değildir. Çünkü il genelimiz küçülüyor, il merkezlerimiz büyüyor. Elbistan kent merkezi, Kahramanmaraş Kent merkezi, Türkoğlu kent merkezi büyüyor. Çünkü kırsaldan kente göç var. Kırsaldan bir bölümünde de kente göçümüz var. Bunu göz ardı etmemek gerekiyor.Projelerin sonuçlarını bekliyoruz.
Plancılık diğer şehirlerde olduğu gibi, Kahramanmaraş'ta da yadsınan bir meslek grubudur. Belki de bu sayımızın az olmasından kaynaklanıyordur. Plancılar yeni yeni tanınmaya başladılar. Bizde sıklıkla sizler ne iş yapıyorsunuz şeklinde sorular ile karşılaştık. Bu sorun günümüzde azaldı. Sistemin gelişmesi için dana vaktimiz olacaktır. Siz kentin her türlü kararını veren mekanizmasınız bunun içinde harita, tasarım, mimari de vardır. Her konudan azda olsa bilginiz olmalıdır. Her türlü teknik bilimden anlaması gerekiyor."
KENTİN İYİ BİR YÖNLENDİRME İLE GELİŞMESİ GEREKİR
"Kahramanmaraş için planlama daha yeni yapıldı. Bununla ilgili herkes bir şey konuştu. Bunun artı yönlerine ben pek fazla girmek istemiyorum. Yaklaşık 2 senedir herkes bununla ilgili konuşur. Kentin iyi yönlendirilmesi gerekir. Yönlendirme yapılırken kısıtlandırmalar koymanız gerekir. Su her zaman akacaktır. Suyu belirlemek yetkililere aittir. Biz biraz arka planda kalmış, meslek dalıyız.
Kahramanmaraş'a plancıların geleli de çok olmamıştır. Kahramanmaraş'a ilk gelen plancılarımız 80'de 90'da gelmiştir. Ondan önceki dönemde Kahramanmaraş'ta plancı zaten olmamıştır. Büyük kentlerde, iyi planlanan kentlerde planlamalar 1940'larda 50'lerde olmuştur. Organik yapılanma olduktan sonra plancılar bu şehre gelmiştir."