banner711

GÜRÜLTÜ PATIRTI SONA ERİYOR

GÜRÜLTÜ PATIRTI SONA ERİYOR

GÜRÜLTÜ PATIRTI SONA ERİYOR

 Seçimler kimileri için heyecan olsa da, çoğu kesim için can sıkıcıdır.

Bakıldığında demokrasinin bir gereği olan seçimler, propaganda aşamasında rahatsız edici bir düzeye ulaşıyor.
Afişler, billboardlar, dövizler, insörtler…
Yetmiyor kentin her noktasında motorlu kara taşıtları ile yapılan propaganda çalışmaları.
Yüksek sesle çalınan parti şarkıları…
Kısaca bütün çalışmalar, insanları rahatsız edici noktaya geliyor.
Sizi bilmiyorum ama, ben rahatsız oluyorum.
**
Seçim çalışmaları benim için 'patırtıdır', 'gürültüdür'.
Zaman zaman 'yeter artık!' dedirtecek düzeye geliyor ama 'az daha sabır' demekten başka da yapacak bir şey yok…
Ülke yönetimine talip olanların, halkı rahatsız edici düzeye ulaşan çalışmalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
Propaganda için farklı yöntemler geliştirmelidirler.
**
Muhalefetin başarısızlığının kaynağına bir tanım yapmak gerekiyor.
Eskiden ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler, yazılılara az bir zaman kalana kadar çalışmaz, sonrasında ise birkaç gün içinde başarılı olmaya çalışırdı.
Ben de gazeteci bir kardeşim Mustafa Şirin'in zaman zaman yaptığı bu tanıma katılıyorum.
Kazanmak için son 40 gün değil, seçimin hemen ardından başlamak gerekiyor.
Çok olağanüstü durumlar olmadığı sürece, Türkiye'de muhalefetin başarılı olması da bu açıdan mümkün değildir.
**
Kahramanmaraş'ta da artık seçimin finaline yaklaşıyoruz.
Bugün, yarın, ertesi gün…
Sonrasında da sandığa gideceğiz.
Hemen hemen hepimizin elbette bir siyasi fikri var, olmayan da bugün yarın karar verme aşamasındadır.
Seçimi etkileyecek olan da bu kararsız kesimdir.
Sandıktan çıkacak sonuç, kararsızların kararı ile ortaya çıkacaktır.
**
Kahramanmaraş, daha önce dar alanda da olsa HDP'yi dinledi.
Biraz daha geniş alanda CHP'yi dinledi.
Milli İttifakçıları dinledi.
Dün de yine Müftülük Meydanında MHP'yi dinledi.
Yarın da AK Parti'nin mitingine şahit olacak.
AK Parti Lideri'nin yapacağı mitingin ardından seçim sonuçları için "aşağı-yukarı" diyerek bir tahmin yapmak mümkün olur.
Ama şu bir gerçek ki, muhalefetteki partilerin Kahramanmaraş'ta yaptığı 4 mitingde de iç açıcı bir durum söz konusu olmadı.
Muhalefetin tablosu dünlerde olduğu gibiydi.
**
Meydanlarda 'AK Parti için çalışıyor' suçlamasına maruz kalan Cumhurbaşkanımızın mitingi de gerçek anlamda doyurucu olmadı.
Cumhurbaşkanımızın 'halkla buluşmalar', 'halka teşekkür' veya 'toplu açılış' törenleri gibi etkinliklerle yaptığı mitinglere büyük eleştiriler yapılıyor, muhalefet kesimi tarafından.
'Tarafsız olmamak'la eleştiriliyor.
Zaten bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan ismin de 'tarafsız' olması beklenemez.
Tıpkı 'geçmişteki cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturanların tarafsız olmadığı' gibi.
Önceki Cumhurbaşkanlarımızın bir çoğu, TBMM ya da Yürütme ile ilgili olan sorunları nedeniyle 'hep taraf' olmak zorunda kaldılar.
Bugün de o günlerin bir başka boyutunu yaşıyoruz.
Seçimlerin patırtılı, gürültülü dönemlerini geride bırakmaya başlayacağımız günlerde 'taraf'-'tarafsız' çatışmasını da bir kenara bırakırız.
**
Köy ya da mahallede yapılan düğünleri hatırlayın.
Çalgıcılar, davul-zurnacılar bir hava çalmaya başlar; düğün sahipleri ya da davetliler de o müziğe ayak uydurur.
Hani 'çala çala bir havaya döner' diyoruz ya.
Tıpkı onun gibi.
Seçim propagandalarında çalınan müzikler de aynen öyle.
Halay çeksen çekilmez, göbek atsan atılmaz.
Ama insanlar, bunları dinlemek zorunda kalıyorlar.
**
Kahramanmaraş'ta dün yapılan MHP mitinginde de daha önceki mitinglerde olduğu gibi davullar çalındı, zurnalar öttürüldü, çeşitli sanatçıların 'milliyetçi' ağırlıklı parçaları çalındı.
Bir kez daha Mustafa Yıldızdoğan'ın şöhret ettiği 'Ölürüm Türkiye' şarkısını belleklerimizde yer ettirdiler.
Yarın da AK Parti'nin mitingde aynı senaryolar yaşanacak.
Dün MHP'nin mitinginin saati yanlıştı, bize göre.
Yarın da AK Parti'nin mitingi yanlış görünüyor.
Bu yanlışlar niye?
Parti liderlerinin çalışmasından kaynaklanıyor olabilir ama her iki parti için de Kahramanmaraş önem arzediyor.
Bu nedenle miting saatleri dikkate alınmalıydı.
**
Neyse.
Şu 7 Haziran bir an önce gelse de, şu gürültü-patırtıdan kurtulsak iyi olacak.
Kurtulacağımız sadece gürültü-patırtı değil ya.
Seçim dönemi ortaya çıkan gereksizlerden de kurtuluruz.
Mesela kadrolu aday ya da adayları.
Kendini gazeteci gören zevat.
Seçimi, geçime döndüren zihniyet.
Gereksiz trafik karmaşası.
Ne diyorsunuz?

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER