Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Barış Antürk, zon zamanlarda yaşanan terör olaylarını ve gündemdeki diğer konuları gazetemize değerlendirdi. Antürk, terörün ortaya çıkış sebeplerinin yok edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye gündemindeki olayları gazetemize değerlendiren CHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Antürk, son zamanlardaki terör olaylarının sebebinin siyasi çıkarlar için artmadığını umut ettiğini ifade etti. PKK’nın İŞİD kadar tehlikeli olduğunu belirten Antürk, güçlü devletlerin terörü topluma ekonomik ve sosyal refah sağlayarak minimize ettiğini ve Türkiye’nin de bu sistemi kullanması gerektiğini dile getirdi. CHP’nin, erken seçim olması halinde hazır olduğunu söyleyen Antürk, Kahramanmaraş’ta HDP’ye kayan oylarının tekrardan CHP’ye geleceğini iddia etti.
Koalisyon görüşmelerinde AKP’nin işi yokuşa sürüklediğini ifade eden Antürk, AKP’nin Başkanlık Sistemi için çalıştığını söyledi. Antürk şunları kaydetti:
“Türkiye çok stratejik öneme sahip aynı zamanda da çok önemli coğrafyaya sahip bir ülkedir. Bu coğrafyada yaşayan her milletin, terör her zaman olmasa da kapısını çalacaktır. Komşularımızdan başı belaya girmeyen başka bir ülke yok. İran, Suriye, Irak ve Gürcistan’da zaman zaman terör olayları oluyor ve olmaktadır. Biz terör ile yaşamayı öğreneceğiz. Güçlü devletler modern terörü kontrol altına alarak, terörü minimize ederek, terör ile yaşamayı öğrenmekteler. İngiltere de bile terör olayları olmaktadır. Ancak, sosyal hayatı etkilememektedir. Bu da güçlü ekonomi ile güçlü sosyal yapı ile güçlü askeri yapıyla olur.
Bir alanınız eksik kaldığı sürece terör ile doğru mücadele edemezsiniz. Askeri yapınız çok güçlü olur ama ekonomik yapınız çok güçlü değildir, terörün güçlenmesine neden olur. Bu bağlam da bütün şartlara Türkiye Cumhuriyeti sahip olmalıdır. Vatandaşlarımız çok iyi bir eğitim sistemine sahip olmalıdır. Çok iyi bir ekonomik refaha ulaşmış olmalıdır. Çağın gerektiği tüm koşullara sahip olmalıdır. Bunun dışında için de yaşadığımız son terör dalgasının farklı nedenleri olabilir. İnsanın aklına çeşitli sorular gelebilmektedir. Bu sorulara cevap bulmak gerekiyor. 2-3 yıldır süren bir çözüm süreci var. İçeriğini vatandaş bilmiyor, meclis bilmiyor, hatta iktidarın bir kısmı bilmiyor. Belli kişilerin kontrolünde gidiyor. Seçimden sonra çözüm sürecinin aksaması, akabinde terör örgütlerinin yeniden eylemler yapması, bu soruyu akla getiriyor.
Acaba bunun içerisinde çeşitli siyasi hedefler mi var. Derin devletin olabilir, dış güçlerin olabilir. Bunu insan düşünmek zorunda kalıyor. Elimizde bir fikir yok. Biz sadece kritik yapıyoruz. Bunun arkasından böyle bir durum çıkarsa da şaşırmamak gerekiyor. Çünkü bu terör örgütlerinin kontrolü bazı karanlık güçlerin elinde oluyor. Çeşitli taşeron faaliyetlerde bulunuyorlar. Böyle olunca da acaba birileri bunlara talimat mı verdi? Diye düşünüyoruz. Siyasi tek parti iktidarını güçlendirmek isteyen iktidar, Kürt Kökenli vatandaşlardan oyunu ciddi bir şekildi kaybetmiş bulunuyor. Umarım başka bir güç ile terör beslenmemiştir. Tabi bunlar komplo teorisi, insanın aklına geliyor. Umarım bu şekilde değildir.
Sınırlarımız kevgir gibi, böyle bir siyasi yapı olsun olmasın, sınırlarımız her an teröristlerin geçmesine müsait. Her an bu sıkıntıları yaşayabiliriz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının güvenliği için her türlü askeri tedbiri almalı ve ondan sonra, böceklerle mücadele etmektense bataklık kurutulmalıdır. Terörün yeşermesine neden olacak, ekonomik ve sosyal tüm imkânları bertaraf etmeliyiz. Bataklığı kurutmalıyız. Neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları terör olaylarına katılıyorlar. Bugün insanlar PKK’yı eleştiriyor. Ancak bir bakıyorsunuz; İŞİD adlı terör örgütüne insanlarımız binlerce katılım sağlayabiliyor. Közlenmiş, bitmiş DHKP-C isimli bir örgüt, birden eylemler yapabiliyor. Bu örgütleri besleyen damarları kurutmak lazım. Benim hiçbir şeye karışmamış vatandaşım birden aklına esip, binlercesi ile birden bir terör örgütüne katılıyorsa, burada bir toplumsal sorun var. Bu bağlamda bakmak lazım.”
HDP’NİN BARAJI GEÇMESİ HESABI BOZDU
Terör olaylarının artmasının sebebini seçim sonuçlarına bağlıyorlar ama elimizde delil yok. HDP barajı geçemez şeklinde hesaplar yapıldı. HDP Barajı geçince de bu hesaplar bozuldu. Bu bozulma da terörün yeniden hortlamasına sebep olabilir. Bilgimiz yok. Siyasi tabloya bakılınca bu şekilde görülüyor. İhtimallerden biri gibi duruyor.
İŞİD topraklarımızda çok fazla eylem yapan bir örgüt yapan bir örgüt değil. Ancak sınırın gerisinde çok ciddi bir potansiyeli olduğu belli. Türk Devleti’ni Din Düşmanı devlet, vatandaşlarını da Dinsiz olarak görmekteler. Burasını bir savaş alanı olarak açıklamaktalar. Türkiye için İŞİD gerçekten tehdittir. PKK lokal olarak eylem yapıyor ama İŞİD Hakkari’den Edirne’ye eylem yapabilir. Bu bağlamda baktığımızda İŞİD gerçekten Türkiye cumhuriyeti için çok büyük bir tehlikedir. Bu tehlikenin ortaya çıkmasında iktidar partisinin son 4-5 yıldaki politikalarının etkisinin olmadığını söylemek çok doğru olmaz. Terör ile uğraşan insanların başına bir gün mutlaka terör gelir. Suriye yıllarca PKK’yı besledi ve şuan terör ile başı beladadır. Dolayısıyla bir terör örgütü ile hükümetin, sıkı fıkı ilişkiye girmesi Türkiye gibi ülke için çok tehlikelidir. İplerin elinde olduğu bir zan ile yola devam ederken, birden bu iş tam tersine dönebilir. Mağdur olabilirsiniz. Suruç Hadisesi bunun en büyük örneğidir. Terör ile her alanda imkanlar arasında mücadele etmek gerekiyor. Devletimizin duruşunun ben hala Mustafa Kemal Ülküsü olduğu kanaatindeyim. Yurtta ve cihanda barışın yapılması ise güçlü ekonomi ile olur. Askeri yapıyla olabilir. Biz kendi ülkemizin menfaatleri için çalışırsak, çok daha iyi olur diye düşünüyorum.”
HDP’DE YÜZDE 4’LÜK EMANET OY VAR
“Kürt vatandaşlarımız birçoğu yine HDP’ye oy vermedi. Bu istatistik olarak ortadadır. Kürtlerin yarısı bile HDP’ye oy vermiyor. HDP bugün barajı aşmış olabilir, bu da HDP’ye verilen emanet oylar sayesindedir. Düşmanımın, düşmanı dostumdur şeklinde düşünenler HDP’ye barajı geçirmişlerdir. Buna saygılı olmak gerekiyor. HDP’nin almış olduğu yüzde 13’lük kesimin içinde HDP’nin siyasi görüşünü benimsemeyen yüzde 4’lük kesim var. BU oy her zaman bulunduğu yerden geri çevrilebilir. Dolayısıyla Kürt Vatandaşlarımızın az bir kısmı siyasi partiye oy vermektedir. Devletin işleyişiyle Kürt vatandaşların bir problemi olduğuna katılmıyorum. Azınlık kısım bu fikre sahip olabilir ama bunlar demokrasi içerisinde çözülmesi gereken konulardır. Devletin uniter yapısı ve ulusal devlet anlayışı içerisinde çözülebilecek konulardır. Hiçbir Kürt vatandaşımızın Kuzey Irak’taki ve ya Suriye’de ki yapı içerisinde yaşamak isteyeceğini düşünmüyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak vatandaşlarımıza refah sağlayalım. Bir mutlu gelecek vaat edelim. Önemli olan insanların birbirleri ile iyi anlaşmasını sağlayalım. Bu iradeyi ortadan kaldıracak bir güç görmüyorum. Bir değil, 5 tane PKK olsa hedefine ulaşamayacaktır. Temel problemleri çözdüğümüz zaman terör örgütleri kalmayacaktır.”
ERKEN SEÇİMDE SONUÇLAR BENZER OLACAKTIR
“AKP suyu yokuşa sürmeye çalışıyor. Liderlerin pazartesi görüştükten sonra diğer görüşmeyi Perşembeye bırakılması, tek manası bu olabilir. Hükümet kurma görevini aldıktan sonra AKP çok hızlı hareket etmeliydi. Hükümetin kurulup kurulamayacağı netleşmeliydi. Eğer AKP, hükümeti kuramayacaksa Genel Başkanımıza hükümet kurma yetkisi verilmeliydi. Genel Başkanlar nezrinde yapılan toplantılarda da uzlaşılamayan çok ciddi konular var. 23 Ağustos 45 günlük sürenin son günüdür. Burada yapılacak şey, en kısa sürede Davutoğlu’nun görevi iade etmesi ve ikinci sıradaki genel başkanımıza bu görevlendirilmenin yapılmasıdır. Bu süreç daha faza uzatılmamalıdır. Memleketin bekleme nüksü yok. Burada farklı amaçlar var. Erken seçim anlayışı varsa bilinmelidir ki, bu memlekete Başkanlık Sistemi’nin gelme ihtimali yok. Dolayısıyla ikinci seçimlerde hedef başkanlık rejimi ise ve ya uniter rejimi bozacak, belli siyasi hedefleri yerine getirecek planları varsa o planların tutma ihtimali yok. Halkımız erken seçimde de benzer iradeyi ortaya koyacaktır. Dolayısıyla herkesin bir siyasi hedefi olabilir ama bu milletin de bir duruşu var.”
BAŞARISIZ ADAYLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR
“Erken seçim olursa teşkilat olarak hazırız. Çünkü daha önceden ön seçim yapmıştık. Erken seçimde de yine milletvekillerimiz kuvvetle muhtemel aynı olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi şuan erken seçime en hazır partidir. Ön seçim örgütü canlandırdı. Ardından da bir kongre kararı aldık. İlçe ve il teşkilatları yenilenecek. Dolayısıyla belki lokal değişiklikler olabilir. Bazı beklentiyi sağlayamayan milletvekillerinde değişiklik olabilir. Genel Merkezin takdirinde olan bir konudur.”
“Şuan seçim istemeyen partiler, hükümet kurmaktan kaçan, hükümet kurmaktan uzak duran bir MHP sıkıntı da olabilir. Yine emanet oyları taşıyan HDP, seçime girmekten korkabilir. Sadece tek kişinin idaresine partiyi bağlamış, başkanlık rejimi için partiyi zorlayan, parti dışındaki bir ismin yönlendirmesi ile hareket eden AKP seçimden zararlı çıkabilir. Cumhuriyet Halk Partisi seçimden sonraki tüm hareketlerini vatanın çıkarları için yaptığı için, herhangi bir sıkıntı yaşamayacaktır. Örgüt içi gelişmelerde bunu kapsıyor. CHP’nin bir kısım oyları geri toplayabileceğini düşünüyorum. AKP’li sağduyulu seçmenin AKP’nin ülke çıkarlarını değil de, bir siyasi zatın çıkarları doğrultusunda çalıştığını fark edip CHP’ye verebilir. MHP seçmeninden de CHP(ye oy kayacaktır diye düşünüyorum.”
KAHRAMANMARAŞ’TA HDP’YE KAYAN OYLAR GERİ DÖNECEKTİR
“Kahramanmaraş yerelinde de bir kısım yolarımız HDP’ye gitmişti. En son görüşmelerimizde HDP’nin bir vekil çıkaramadığını gördüler, bu da bize 6-7 bin oy azalması sebebiyle milletvekili çıkartmamıza neden olmuştu. Kahramanmaraş yerelinde HDP’ye verilen oyların faydası olmadı. Aksine MHP’nin vekil sayısı arttı. CHP seçmeninin bir baraj kaygısı olmadığı görüldüğünden bu oylar tekrar bize dönecektir umut ediyorum.”