Evet.
İşte günlerdir beklenen o büyük gün geldi.
O büyük gün yarın.
53 milyon 765 bin 231 seçmen yarın sandık başına gidiyor.
Herkes gönlündeki siyasi partiyi tercih edecek ya da bağımsız adaya oy verecek.
Kim kime oy veriyor, bilinmez elbette.
Oy pusulasını ve zarfı alan oyunu kullanacağı ve kimsenin görmediği bölmeye gidiyor, evet mührünü istediği partinin ya da bağımsız adayın altındaki daireye basıyor. Sonra oy pusulasını zarfa sığacak şekilde katlıyor, zarfın içine koyuyor ve zarfı da getirip sandık kurulunun huzurunda sandığa atıyor.
Yani kim hangi partiye oy veriyor, belli olmuyor.
Oyu verenin oyunu kime verdiğini sadece Allah ve kendisi bilir.
**
İşte o büyük gün yarın.
Ülkemizde milletvekili genel seçimleri, 4 yılda bir yapılıyor.
2007'de yapılan referandumdan önce de 5 yılda bir yapılıyordu, mevzuat gereği…
Ama hiç te öyle olmamış.
Geriye doğru bakalım.
2007...
2002…
1999…
1995…
1991…
1987…
1983..
Yani, 12 Eylül 1980'deki askeri darbenin ardından yapılan ilk genel seçimlerle (1983) birlikte genel seçimler sadece 1 defa 5 yılda bir yapılmış.
Diğerleri hep 4 yılda bir gerçekleşmiş.
Ülkenin şartları öyle gerektirmiş.
Sonunda da 2007 referandumu ile birlikte bu gelişme, mevzuata dönüştürülmüş.
Yani artık 4 yılda bir milletvekillerini yenileyeceğiz.
Ama bundan sonra da 4 mü olur, 3 mü olur, 2 mi olur belli olmaz. Belki 1 yıla kadar yeni bir genel seçim de olabilir.
**
İşte o büyük gün yarın.
Yani 7 Haziran 2015 Pazar günü.
Bir partinin milletvekili çıkarması için ilk şart, ülkede kullanılan oyların toplamının yüzde 10'unu alması gerekiyor.
Yani yüzde 10'luk bir barajı geçmesi şart.
Sonra da seçime katıldığı seçim bölgelerinde karışık bir sistemle uygulanan yüzdelik dilimi geçmek durumunda.
Aksi durumda vekil çıkarma şansı yok.
Aslında çok karışık bir durum da değil bu, ama zaman zaman nasıl milletvekili seçileceği tartışmalara neden oluyor.
Mesela Kahramanmaraş'ta seçime katılan 16 siyasi partinin öncelikle ülkedeki yüzde 10'luk barajı geçmesi şart.
Sonra da Kahramanmaraş'ta o belirlenen oy sayısına ulaşması gerekecek.
Diyelim ki, bir parti Kahramanmaraş'taki oyların tamamına yakınını aldı ancak ülke barajını geçemediği takdirde Kahramanmaraş'tan milletvekili çıkaramayacak.
**
Büyük gün yarın.
Dört yıl sonra bir daha gelecek o büyük gün için yarın sandık başında olacağız.
Oy kullanmak, kutsal bir görevdir.
Herkesin oy kullanması vatandaşlık görevidir, umarız hiç kimse bu vatandaşlık görevini aksatmaz.
Büyük gün için tüm hazırlıkların bugünden yapılması gerekir.
Oy kullanma için dağıtılan seçmen bilgi kağıdını unutmayınız, gerçi sandığınızı biliyorsanız seçmen bilgi kağıdına da gerek yok. Kimliğiniz yeterli, tabii kimliğinizi unutmazsanız.
**
Türk seçmeni, yarın yeni dönem için bir tercih yapacak.
Türkiye, 8 Haziran 2015 pazartesi sabahına yeni bir dönemle uyanacak.
Ya bir parti tek başına iktidar olacak ya da iki veya üç partili bir koalisyon olacak. Ne olacağını şimdiden bilmek mümkün değil elbette.
**
Yarın seçim yasakları nedeniyle gürültü olmayacak.
Şükür, bir tam gün boyunca yüksek sesli müzik çalınmayacak.
Pazartesi günü tüm okullar tatil olacak, öğrenciler ekstradan bir gün tatil yapacaklar. Bu nedenle ana sınıfı, ilk okul, orta okul, liseler bugünden itibaren üç günlük tatile başlıyor. Üniversiteler ise zaten YÖK tarafından 5 gün tatil edilmişti, üniversitelerde okuyan öğrencilerin memleketlerinde oy kullanabilmeleri için…
**
Merak edilen şu:
Bu seçimde oy kullanacak yaklaşık 54 milyon seçmenden ne kadarı sandık başına gidecek, yani, seçime katılma oranı ne olacak?
İkinci merak konusu ise hangi partiler, barajı geçerek TBMM'de ne kadar sandalye sahibi olacak.
Üçüncüsü de zaman zaman iddia edildiği gibi, seçimlere iktidar ya da muhalefet tarafından hile karıştırılıp karıştırılmayacağı…
Kaybeden 'hile var' deme hakkını elinde bulunduruyor.
Kazananın ise 'millet sandığa sahip çıktı, iradesini kullandı' deme seçeneği çok yüksektir.
**
Türkiye bir yol ayrımına giriyor, yarın.
Ülkemiz, devletimiz, milletimiz, şehrimiz için hayırlısı ne ise o olsun, diyoruz.
Haydi sandık başına…