Yüce Yaradan'ın bizlere insanlığa rehber kıldığı Kur'an-ı Kerim'in Yusuf Suresi'nde anlatılan Züleyha'nın (Kur'an'da ismen geçmemektedir) Yusuf Peygamber'den niçin murad istediğini bilmeden "aşk"a tanı koymanın imkanı var mı?
**
Sahi "aşk" nedir? Bu denli kısa bir kelime, yaşanamayanları bu kadar çıplak anlatabilir mi? Üç harfli bir kelime, ilk bakışta.. Ova, dağ, gül, yar, can, ser, gün, yıl, ana, ata say sayabildiğin kadar hepsi hepsi 'üç' harften oluşan, oluşturabildiğin kelimeleri.. Karşılarına anlamını yaz, araştır bul ya da.. Ama, 'aşk'a geldiğinde durur beyin; ne diyeceğini bilemezsin..
Aşk, yaşam biçimi belki de.. Gözün görmediği, kulağın duymadığı, dilin söylemediği, elin tutmadığı, burnun koklamadığı, bedenin hissetmediği bir duygu mu, yoksa bu sihirli üç harfin anlamı.. Tanımlanamayanı nasıl dillendireceğiz o zaman..
Aşk, benden korkuyor.. Çünkü bana gelmiyor hiç aşk, yaşamıyorum onu sanki... Geceyi gündüze sabahla bağlayıp, gündüzü geceye akşamla katıp geçiyor günlerim.. Ocak'ta üşüsem de, yılın ortasında çölde kalır sanki yüreğim ama Aralık'ta yine soğuk başlar.. Pazartesiye yetişmeden pazarı yaşamak mı dersiniz "aşk"ı anlatırken.. Bilemem?
**
"Aşk" için "Tutku düzeyinde sevme olayı. Olağan sevmeden kişinin duygularını yönetememesi durumu ile ayırt edilebilir" dense de, Yüce Yaradan'ın bizlere insanlığa rehber kıldığı Kur'an-ı Kerim'in Yusuf Suresi'nde anlatılan Züleyha'nın (Kur'an'da ismen geçmemektedir) Yusuf Peygamber'den niçin murad istediğini bilmeden "aşk"a tanı koymanın imkanı var mı?
Elbette mümkün değil ya..
Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni / Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni, duası ile aşkı yaşamak isteyen, onunla aşinalık dileyen değil mi Mecnun.. Yüreğindeki aşkın artması için böyle dua etmedi mi; İslam'ın kalbinin attığı Kabe'de.. Peki, niçin gelmişti, getirilmişti Mecnun, bu Kutsal Mekana.? Ya Leyla n'oldu?
Elin kızı gelip sana yar olamaz / Varıp kapısına kul olmayınca, diyerek Aslı'nın kapısına kul olan Kerem değil miydi, aşkına kavuştuğu günün gecesinde çözemediği düğmelerle yanıp kül olan.. Kerem değil mi, aşkı uğruna diyar diyar gezip, okuduğu şiirlerle ırmakları durduran.. Peki Aslı'nın akibeti nicedir, bilinmez mi?
Erkek kıyafetinde gezmeye çıkan Cizre Beyi Mir Zeynuddin'in kız kardeşi Zin ile Divan Katibinin oğlu olan Memo (Mem) aşkının sonucunu biliyor musunuz? Hile ile zindana düşen Mem'in zindanda ölümünden sonra, onun mezarı başında ağlayarak hayata veda eden Zin'in aşkına yürek mi dayanır?
Ferhat'ın Şirin'e sevdası nasıl başladı ki; bu sevda nakkaş ustasının elinde süs oldu.. Şirin'e kavuşmak için şart koşulan suyu şehre getirmek için alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Peki sonu nedir bu aşk destanının bildiniz mi, sevgi yoksunları?
**
Halk edebiyatında birer destan olan bu aşkların kahramanlarının sonuna bakın hele, bir..
Leyla ile Mecnun hikayesinde Mecnun, sevdiğinin ölüm haberini alınca mezarı ağlayarak kucaklar ve oracıkta son nefesini verir.
Kerem ile Aslı hikayesinde Kerem, sevdiğine kavuştuğu gün ateşe tutulur yanar, kül olur; o külün kıvılcımı Aslı'yı da alır ateşin içine..
Mem ü Zin hikayesinde Mem zindanda hayatını kaybeder, Mem'in ölüm haberini alan Zin onun mezarı başında ağlayarak can verir.
Ferhat ile Şirin hikayesinde Ferhat'ın ölüm haberini alan Şirin kendini kayalıklardan aşağı atar, cansız bedeni Ferhat'ın yanıbaşına düşer..
**
Aşkı bilen lütfen bana da öğretsin..