''Terörle teröristi, vatandaşlar hak özgürlük ve demokratikleşmeyi, ayrı ayrı düşünmemiz gerekiyor'' diyen Ünal, Şırnak'ta bir siyasi partinin orada yaşanan elim bir hadise üzerinden nasıl siyaset yapmaya çalıştığını, nasıl bir provokasyon oluşturduğunu ve oraya dışarıdan topladıkları insanların orada nasıl bir gerilim oluşturmak için çaba sarf ettiklerini gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir kere Uludere Kaymakamımız çok sevilen bir insan. Halkla bütünleşmiş bir kaymakam. Provokasyon sonucu dışarıdan gelen provokatörler ki, Uludere halkı ve Günyazı Köylüleri kaymakamımızı korudular, çembere aldılar buna rağmen maalesef kaymakamımız kafasından ağır bir darbe sonucu yaralandı. Bir linç girişimi atlattı. Kendisini hastanede ziyaret ettik. Gördük ki, orada bir siyasi partinin grup başkanvekili sürekli provokasyon yapıyor. ''Burada devlet istemiyoruz. Burada hükümet istemiyoruz'' diye. Uludere'de bakılması gereken asıl husus, provokatörle samimi vatandaşı birbirinden ayırmaktır. Teröristle samimi vatandaşımızı bir birinden ayırmaktır. Geçmişte bölgede, maalesef halka terörist muamelesi yapıldı. Örgütle devlet arasında kalan vatandaşlar çok büyük acılar çektiler. AK Parti iktidarıyla birlikte de bu da sona erdi. Ama bu elim olay, hepimizi çok üzdü. Yine Şırnak'ta provokatörlerin provokasyonları sonucunda insanların taziye çadırlarını terk edip evlerine gittiler. Evlerinde taziyeleri kabul ettiler. Bizde cenaze sahiplerini evlerinde ziyaret ettik. Taziyelerimizi sunduk. Bizleri bağırlarına bastılar.''