Önceki gün Ankara'daydım.
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen 'Suriye ve İnsani Diplomasi' konulu bir çalışma programına katıldım.
BYEGM Gaziantep İl Müdürü Ertan Koska'nın önderliğinde Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis illerinden 15 gazeteci vardı.
Kahramanmaraş'tan Manşet'in Sorumlu Müdürü Mesut Tuğrul ve Elbistan Kaynarca'dan Himmet Göçer ile birlikte etkinlikteydik.
**
Sabah 6.35'de Atlasjet'in Gaziantep-Ankara seferi ile Ankara'ya intikal ettik.
BYEGM Basın Yayın Dairesi'nden iki genç arkadaş (Mehmet Selim Varınca, Serkan Öktem) karşıladı bizleri.
Kurumun tahsis ettiği iki transit ve iki taksi ile Çankaya-Balgat'taki BYEGM'nin Ek Binası'na ulaştık.
Burada BYEGM tarafından hazırlanan Çanakkale 1915 ve Somali Belgeseli'ni izledik ilkin.
İnsanın tüylerini bir ke daha diken diken eden, gözlerini nemlendiren anlatımlarla süslenen ve siyah beyaz filmlerin yer aldığı Çanakkale 1915 Belgeseli, gerçekten duygulandırdı.
Ya Somali… Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde gittiği ve artık gelecekten umudunu yitiren Somali'nin dramı ve ziyaret sonrası gelişmeler de belgeselleştirilmiş.
İzlerden duygularınıza hakim olamıyorsunuz.
Kimi zaman bir buruk tablo oluşuyor yüreğinizde, kimi zaman acı gülümseme oluşuyor gözlerinizde.
Ama sonunda iki belgeselin ardından yanaklarınıza süzülen birkaç damla oluyor.
Öyle ya…
İlki bizim atalarımızın yazdığı ve Çanakkale'yi geçilmez kılan bir destan, ikincisi ise yine bizim devlet büyüğümüzün adımı ile geleceğe umutla bakmaya başlayan bir ülke…
**
Belgesel izleniminin ardından da ise asıl çalışma programına dahil olduk.
İlk olarak BYEGM'nin yine Çankaya-Balgat'ta bulunan asıl hizmet binasına geçtik.
Genel Müdür Dr. Cemalettin Haşimi'yi ziyaret ettik ve onun başkanlığında bir toplantı gerçekleştirdik.
Cemalettin Haşimi, sadece BYEGM'nin genel müdürü değil.
Aynı zamanda Başbakanlık Müşaviri.
Üstelik Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü.
Dr. Cemalettin Haşimi, tanışmanın ardından önemli mesajlar veren tespitlerde bulundu.
Yerel medyanın önemsediklerini, yerel medyanın bölgesinde etkili olduğunu, yerel medyanın demokrasinin vazgeçilmezi olduğunu, yerel medyanın bilgilenmesi ve güçlenmesi anlamında projeleri olduğunu, yerel medyanın bölgesinin sesi-gözü-kulağı olması hasebiyle önemli olduğunu vurgusunu yaptı.
Dr. Cemalettin Haşimi ile ilgili 1 saat olarak planlanan zaman dilimi, konunun akışı içerisinde 2 saati geçti.
Haşimi; Gaziantep'in, Kahramanmaraş'ın ve Kilis'in yerel medya mensuplarını dinledi.
**
"Suriye ve Yerel Medya" konulu buradaki çalışma sırasında, yerel medya mensuplarının bölgelerinde karşılaştıkları Suriyeliler ile ilgili sıkıntıları anlatması, Haşimi'nin ilgisini çekti.
Herkesi, en ufak ayrıntıyı da pür dikkat dinledi.
Bu üç ildeki çadırkent, konteynerkent ve bu iki yerleşim biriminin dışında kalan Suriyelilerin durumu masaya yatırıldı.
Yerel medya mensuplarının Suriyeliler ile ilgili tespitleri konuşuldu.
Suriyelilerin toplum yaşantısındaki yeri, ne yapılması gerektiği, nelerin yapıldığı uzun uzun konuşuldu.
Konuşuldu ama zaman yetmedi.
Gazeteci, televizyoncu, radyocu, dergici arkadaşlar Haşimi'ye veda ettikten sonra 'Keşke gün boyu konuşabilseydik' ifadelerini de kullandılar.
**
Ankara'daki ikinci ziyaret durağımız Afet ve Acil Durumu Yönetimi Başkanlığı (AFAD) oldu.
Yine Çankaya'daki Söğütözü-Çukurambar'da bulunan AFAD merkezinde AFAD uzmanı Erkan Doğanay'dan kısa bir brifing aldık.
AFAD'ın genel olarak yapısı, çalışmaları, Suriyelilerle ilgili çadır ve konteyner kentlerdeki faaliyetleri hakkında bilgilendik.
Sorularımıza cevaplar aldık.
AFAD, 8 daire başkanlığından oluşuyor: Planlama ve Zarar Azaltma, Müdahale, İyileştirme, Sivil Savunma, Deprem, Yönetim Hizmetleri, Bilgi Sistemleri ve Haberleşme, Strateji Geliştirme…
AFAD, sadece yurt içinde değil doğal ve doğal olmayan her afeti haber aldıktan çok kısa bir süre sonra olay yerinde bulunuyor.
AFAD ile ilgili bilmediklerimizi, yanlış bildiklerimizi öğrendik.
Bilgilendik.
Bilgi güncelledik.
**
Öğle arası verilen kısa bir dinlenmenin ardından da çalışma programımızı sürdürdük.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nü ziyaret ettik.
Kurumun Yenimahalle'deki İçişleri Bakanlığı Hizmet Binasındaki 2023 Salonunda gerçekleşti toplantı ve ziyaret.
Genel müdür yardımcı Salih Bıçak, kurumu hakkında bilgi aktarımında bulundu.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında yapılan çalışmaları anlattı.
Tabii, bizim asıl ziyaret sebebimiz Suriyeliler olduğu için Suriyelilerle ilgili bilgiler de aktarıldı.
Türkiye'de o gün (önceki gün) itibariyle 1 milyon 800 bine yakın Suriyelinin bulunduğu belirtildi.
Kahramanmaraş'ta ise bu sayının 87 bin civarında olduğu kaydedildi.
Yeni kurulan bir kurumun kısa sürede teşkilatını oluşturduğu ve çalışmalara başladığını görmek, bir vatandaş olarak bizi mutlu etti.
Demek ki çalışılınca her şey oluyormuş, diye de düşündük.
Uluslararası Koruma Daire Başkanı Mehtap İyice de, özellikle Suriyeliler ile ilgili yaptıkları biyometrik kayıt sistemi hakkında da bilgi verdi.
Göç hareketlerini ve Suriyelilerin göç durumunu anlattı.
**
BYEGM'nin yerel medyaya yönelik 'Yerel Medya Buluşmaları' projesinin 26'ncısınn dördüncü durağı ise Türk insanının yüz akı olan Türk Kızılay'ı oldu.
Kızılay'ın Çankaya'daki ana hizmet birimlerinin bulunduğu geniş bir alana konuşlandırılmış bulunan yerinde bizi Basın Müşaviri Selahattin Bostan karşıladı.
Eski bir gazeteci olan Bostan, Kızılay'ın kısaca bir tarihçesini anlattı.
"Türk Kızılayı'nın Suriyelilere yönelik faaliyetleri" yaptığı çalışmayı anlattı.
Meslektaşımızın sunduğu brifingin ardından Kızılay'ın Suriyeliler ile ilgili yaptığı çalışmalar konuşuldu.
Kamuoyunda yanlış bilinenler dile getirildi.
**
Günün beşinci ve son durağı ise SETA oldu
SETA'nın açılımı "Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı".
Çankaya Nenehatun Caddesi'ndeki SETA'nın Washington Salonunda SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş'ı dinlendik.
Ulutaş "Türkiye'nin Suriye politikası"nı anlattı.
Suriye çıkmazının aşılıp aşılmayacağını, Suriye'nin yarınını, Suriye konusunda Türkiye'nin durumunu geniş geniş anlattı.
Günün son çalışması ve zaman sınırlaması olmadığından Ufuk Ulutaş, Suriye ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
**
Ankara'da iftardan önce bir saatlik bir serbest zaman dilimi vardı.
Bu zaman diliminde Himmet Göçer ile birlikte Kuğulu Park'ı ve Tunalı Hilmi Caddesi'ni gezdik bir süre..
Vitrinleri temaşa eyledik.
İftarı da başkentin nezih ve çok katlı lokantalarından biri olan Göksu Lokantaları'nın Nenehatun Şubesi'nin ikinci katında gerçekleştirdik.
İftarda Ankara'ya gelen 15 gazetecinin yanısıra BYEGM Basın Yayın Dairesi Başkanı Musa Özdemir de hazır bulundu.
Orada da bir süre Suriyeleri, yerel medyayı konuştuk.
**
Ve gecenin bir yarısı Gaziantep'e gelmek için Esenboğa Havalimanına intikal ederken şu düşünceler oluştu beynimde:
1. Suriyeliler ile ilgili bilgi eksikliğimiz oldukça fazlaymış.
2. Suriyeliler ile ilgili olarak devletimiz, düşündüğümüzden çok daha iyi işler yapmış.
3. Suriye konusunda Türkiye'nin önemli bir rol oynadığı gerçekmiş.
4. Suriyelilerin geleceği belirsizliğini koruyor.
Ayrıca, BYEGM ile ilgili görüşlerimizde de güncelleme yapıldığını özümsedik.
BYEGM'nin eski 'klişeci kurum' olmadığını, ülkeyi yakından ilgilendiren konularda enformasyon açığını kapatmak üzere büyük adımlar attığını gördük.
**
Uçak, Ankara'dan havalandığında Bekir Doğan abim aklıma düştü, nasıl olduysa..
Bekir Doğan abim her 9 yazından birinde THY'nin veya diğer özel uçak şirketlerinin Kahramanmaraş'tan İstanbul'a her güç uçak seferi koymalarını yazardı.
Şimdi hem sabah, hem akşam karşılıklı İstanbul uçuşları yapılıyor.
Ama ülkenin başkentine haftanın 4 gününde tek sefer var.
İstanbul'a iki şirket uçuyor; Atlasjet ve Pegasus.
Başkent'e sadece Anadolu Jet.
Hani Bekir Doğan abim, bu konuya da bir el atsa da birazda Başkent-Maraş uçuşlarını gündemde tutsa.
Fena olmaz yani.