İşte bu yüzden insan sağlığını başta kanser olmak üzere tehdit eden sahte ballar, sucuklar, peynirler halkın sağlığı için deşifre edilirken bizim bazı el parasıyla Müslümanlığını pekiştiren bürokratlarımız sahte Maraş dondurması için ne yazık ki kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar.
Nasıl olsa onlar kendileri vatandaşın dondurma diye aldığı o ucuz dondurulmuş mikrobu almıyorlar.
İş böyle olunca da vatandaşı uyarmak, bize düşüyor.
Eyyyy saygıdeğer okurlarımız, Duyan duymayana, okuyan okumayana anlatsın. Yüreğinde Allah korkusu olanlar kendilerine bunu bir görev bilsin. Bir vesile ile Kahramanmaraş’a gelecek olan vatandaşlar yiyeceğiniz ve hediye götüreceğiniz dondurmaya dikkat edin. Kahramanmaraş’ta ‘Dondurma’ diyen satılan her soğuk şey dondurma değil, dondurulmuş mikroptur.
İçerisinde asıl olması gerek keçi sütü, salep ve şeker yerine gıda boyası ile kamufle edilmiş, sakarinle tatlandırılıp, derin dondurucuda dondurulmuş sözde dondurmaları yiyenlerin hayatını ciddi şekilde tehdit ederken, lidolu, gidolu, ladolu, fadolu, sadolu gibi piyasada bulunan sözde dondurmaları ne alıp yiyin ne de hediye götürün. Size böyle getirilmiş adı ve markası tanınmamış dondurma hediyesini kabul etmeyin. ‘Bizi 3 kuruşluk buna mı layık gördün’ demekten kaçınmayın.
Sevgili Sabah okurları elbette Kahramanmaraş’ta adı Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş halis Maraş dondurması üretip satan firmalarımız da bir elin parmaklarından daha az sayıda olsalar da var.
Ama bu lidolu, gidolu, ladolu, fadolu, sadolu gibi tamamen hijyenik olmayan koşullarda üretilmiş içerisi bakteri dolu dondurmacılar çok daha fazla.
Peki, bunları nasıl mı ayırt edeceksiniz?
İşte burada tamamen üretimiyle, ambalajıyla, saklanma koşuluyla bir mikrop yuvası olan o dondurmacıları tek tek yazma imkanım yok. Ama küçük bir tüyo vermem gerekirse, birincisi satış fiyatlarıyla, ikincisi ise fahri bir Kahramanmaraş gönüllüsü olarak 24 saat bana telefonla ulaşarak sorabilirsiniz.
Bir kilo keçi sütünün 4 lira olduğu bir durumda şekeri, salebi, işçiliği, saklanma koşulları, ambalajındaki kalite ve dondurulmasından satılıncaya kadar geçen süredeki muhafazasına kadar yakılan elektrik ile içerisine konulan şok buzu hesaba kattığınızda kaliteli bir dondurmanın kilosunun hiç de o lidolu, gidolu, ladolu, fadolu, sadolu gibi markaların sattığı fiyata satılmayacağını görürsünüz.
Dondurma diye mikrop yalayarak, kar ettiğiniz para sizin sağlık ve mezar paranız dahi olmaz.
Yiyen varsa buyursun.
(27 Nisan 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)