Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın kısa adı.
KESK'e yani Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı bir sendika Eğitim-Sen.
Kamuoyunda uç sendika olarak bilinir.
Genelde sol düşünceye sahip emekçilerin oluşturduğu bir sendikadır, bu sendika.
**
Ebru Aslan.
Öğretmen.
Mersin'in Tarsus İlçesi'nde görev yapıyor.
Eğitim-Sen üyesi bir bayan öğretmen.
Ebru öğretmen, sendikasının ülke genelinde göreve gelmeme çağrısına uyarak; 28-29 Mart 2012 tarihlerinde görevine gitmiyor.
Ardından da Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, sendikasının çağrısına uyan Ebru Aslan'a mazeretsiz göreve gelmediği için 'uyarma' cezası veriyor.
2 gün işe gitmediği için uyarı cezası alan Öğretmen Ebru, Mersin Valiliği'ne itirazda bulunuyor.
Ancak, ilgili valilik öğretmenin itirazını reddediyor.
Ebru Hoca, itirazının valilik tarafından reddedilmesi üzerine konuyu 20 Temmuz 2012 tarihinde Mersin 1. İdare Mahkemesi'ne taşıyor.
Diyor ki: Hakkımda verilen disiplin cezası Anayasa'ya aykırıdır, bu cezayı iptal edin.
Ancak; Ebru öğretmen için ilk derece mahkemesi olan Mersin 1. İdare Mahkemesi de, davayı reddediyor.
Eğitim-Sen üyesi öğretmen, bunun üzerine karar düzeltme istemi ile bu kez 8 Mayıs 2013 tarihinde Adana Bölge İdare Mahkemesi'ne müracaat ediyor.
Bu istem de, reddediliyor.
**
Ebru öğretmenin başvuruları sırasıyla valilik, idare ve bölge mahkemesi tarafından reddediliyor.
Ancak, haklı olduğu bir konuda Ebru Aslan hukuk mücadelesini bırakmıyor.
Konuyu en sonunda bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Mahkemesine taşıyor.
Mealen diyor ki:
"Üyesi bulunduğum Eğitim-Sen'in tüm Türkiye'de yaptığı göreve gelmeme çağrısına katılarak görevime gitmedim. Ancak mazeretsiz olarak görevime geldiğimi gerekçesiyle hakkımda uyarı cezası verildi. Sendikal faaliyetlere katılmam nedeniyle ceza verilmesi Anayasa'nın 10., 36., 40. ve 90. Maddeleri ile toplantı ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin anayasal haklarım ihlal edilmiştir. Maddi ve manevi tazminat istiyorum.
Anayasa Mahkemesi, ilk incelemenin ardından Ebru öğretmenin bireysel başvurusunu kabul ediyor.
Mahkemenin kararı, önceki gün Resmi Gazete'de yayımladı.
**
Yüksek Mahkeme, 2012 yılında temel eğitim yasasının görüşüldüğü günlerde Eğitim Sen'in çağrısı kapsamında 2 gün işe gitmediği için uyarı cezası alan bir öğretmenin itirazını haklı buldu.
Mahkeme memurun eyleme katılmasının sendikal hak olduğunu belirterek, uyarı cezası ile Anayasa'nın 51'inci maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, kararın memura verilen uyarı cezasının kaldırılması için ilgili mahkemeye gönderilmesine de hükmederken, başvurucunun tazminat talebini ise reddetti.
AYM kararının değerlendirme bölümünde, şöyle deniyor:
"Başvurucunun sendikal faaliyet kapsamında ülke çapında yapılan bir eyleme katılması nedeniyle cezalandırılması ile başvurucunun sendika hakkında yönelik bir müdahale yapılmıştır. Dava konusu eylem günü tüm ülkede önceden bildirilmiştir. Eylemin yapılmasına yetkili merciler tarafından itiraz edildiği iler sürülmemiştir. Başvurucu eyleme katılarak sendika hakkını kullanmıştır."
Kararda ayrıca, bu memura verilen cezanın demokratik toplumla gerekli olmadığı görüşüne de yer verildi.
Yüksek Mahkeme kararının 5'inci bölümünü içeren "Hüküm" aynen şöyle:
"Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun, sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetlerinin KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Sendika hakkına yapılan müdahale nedeniyle Anayasa'nın 51. Maddesinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması yönünden yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminata ilişkin taleplerinin REDDİNE,
E. Başvurucu tarafından yapılan 98,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulamasına,
30/12/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.
**
AYM'nin bu kararı, kendini hukukun üstünde görenlere ve siyasi düşüncesine göre karar verenlere bir ders niteliğindedir.
Ebru hoca ile farklı siyasi görüşlere sahip olsam da, kutluyorum.
Demek ki, Türkiye'de hukuk hala var.