‘Siyasette 1 saat bile çok zamandır’ sözü bana göre tarihe karışmıştır artık. Siyasi arenada hele hele son gelişmelerle birlikte Kahramanmaraş’taki siyasetçilerin bence iki düşünüp bir oturmaları gerek.
Özellikle karşılık güçlü ne ana ne de yavru muhalefet bulamayan Kahramanmaraş iktidar partisinde çekilen kılıçlar muhalefet için değil, parti içi muhaliflere yönlendirilmiş durumda.
Vekillerin saf tutmaları da gören gözler ve mürekkep yalamış dillerde en güzel örneklerini sergiliyorlar. Seçmenin içinde ‘Don Kişot’luğa soyunan toylar, burnundan kıl aldırmayanlar kurtlar, gönlümle değil hatırla oldum diyenler her biri ayrı bir saf tutmuş vaziyette.
Olan mı? Olan bir şey yok. Ortaya çıkan tablodan rahatsız olan ise inanın bana hiç mi ama hiçççç kimse yok. Nedeni gayet açık.
Kahramanmaraşlı bunların hiçbirine kendi oldukları için değil Sayın Başbakan için oy verdiklerinden.
O yüzden Başbakanızın hatırına hepsinin başımızın üstünde yeri var.
Şimdi gelelim asıl yeni döneme.
Kahramanmaraş’ta her ne kadar son günlerde sahur vakitlerine kadar TSO Başkanı Kemal Karaküçük- Ak Parti yöneticileri ve gazeteciler arasında köşelere yazılan hoşnutsuzluk konuşulsa da asıl mesele Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve yeni dönem vekillerine olan yakıştırmalar.
300 bin liraya hediye edildiği söylenen evler ve milyarlık ihale kıyağı yapılacağı söylentileriyle yeni vekil listesi tahmin edilirken asıl sıkıntı Büyükşehir Belediye Başkanlığında.
Ak Parti’de “Belediye başkanlarının milletvekili, 3 dönem vekillik yapanların da büyükşehir belediye başkan adayı olmasının yolu açılmaya çalışırken Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ın bugünden tezi yok, bundan sonra attığı adıma, attığı imzaya ve bugünden sonra belediye içinde yapacağı atama ve kadro vermelere çok ama çokkkk dikkat etmesi gerekir.
Kahramanmaraş siyaset tarihinde 3 dönem peş peşe seçilerek tarihe adını yazdıran Mustafa Poyraz’ın ister vekil ister büyükşehir belediye başkanlığı koltuğuna götürecek her iki yolun sonunda da dönüp dolaşıp geleceği yaşayacağı yer Kahramanmaraş’tır.
Sayın Mustafa Poyraz’a şimdi kimse ‘Niye’ yaptın demez. Yapmaması için engel olmaz. Amma velakin Allah’tan korkan, kul hakkı deyince içtiği suyu bile boğazında bekletecek kadar inançlı ve itikatlı olan, her fırsatta kalbini açıp yüzünü sürdüğü kutsal topraklara adeta aşık olmuş bir insan olarak yapmayı düşündüğü, yapması için hatır gönül baskısı yapılan atama ve kadro tahsisi işleri önüne geldiğinde elini vicdanına koyup kendine yakışanı yapmalı.
‘Giderayak bu işi yapması hiç de şık olmadı’ denilecek atama ve kadro tahsislerinde unutmamalıdır ki dünyada olmazsa bile öteki dünyada bu milletin iki eli yakasında olacaktır.
“Abisi istedi yaptı, hanım söyledi tahsisi etti“ söylentilerine fırsat vermemelidir.
Ve hâsılıkelâm sayın Belediye Başkanı Mustafa Poyraz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kul hakkı, yetim hakkı, kamuoyu vicdanını yaralayıcı atama ve kadro tahsisi yapacağına şahsen ben hiç ama hiç ihtimal vermiyorum.
(10 Ağustos 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)