200-300 TL’LİK EHLİYETİN NE DEĞERİ OLUR?
Kahramanmaraş Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Derneği Başkanı Seyfi Moroğlu, sürücü kursları olarak 2020 yılına kadar bin Euro ehliyet kalitesini yakalamak zorunda olduklarını belirterek, “200-300 TL’lik ehliyetin ne değeri olur? 200 TL’lik ehliyetin saygınlığı, şerefi ve haysiyeti olmaz” dedi.
Kahramanmaraş Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Derneği, 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KMTSO) ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Türkiye Sürücü Eğitimcileri Konfederasyonu (TÜSEKOM) Başkanı İsmail Yılmaz, Kahramanmaraş Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Derneği Başkanı Seyfi Moroğlu, Sürücü Temsilciler Derneği ve Akdeniz Sürücü Kursları Federasyonu üyeleri katıldı. Kent genelinde faaliyet gösteren 32 sürücü kursunun temsilcilerinin katıldığı toplantıda karşılıklı fikir-alışverişlerinde bulunularak, sektörün geldiği son nokta konuşuldu. Birlik ve beraberliğin vurgulandığı toplantıda gündemin ana maddesi eğitim oldu. Düzenlenen Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Derneği Başkanı Seyfi Moroğlu, geçmiş yıllarda kendilerine çok ciddi sıkıntılar doğuran birçok konunun Genel Başkanları İsmail Yılmaz ile birlikte yaptıkları istişareler sonucu aşıldığını ifade ederek, şimdi ise eğitimle alakalı yeni bir çalışmanın eşiğinde olduklarını söyledi.
“EĞİTİMCİLERE KADRO VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Moroğlu,: “Bizim Sürücü trenimiz 2013 yılında çıkan yönetmelikle makas değiştirdi. Şimdi ise ikinci makas bu yılın sonuna kadar tekrar değiştirilecek. Esas 3’üncü makas 2020’de. Yani 2020’ye kadar biz bin Euro ehliyet kalitesini yakalamak zorundayız. 200-300 TL’lik ehliyetin ne değeri olur? Geçtiğimiz yıl Mersin’e gittik. Sürücü kurslarının önüne “Ehliyet 200 TL’dir” diye koca koca pankart açmışlar. Bu 200 TL’lik ehliyetin saygınlığı, şerefi ve haysiyeti olmaz. Mesela bir dizi izliyoruz. İzlediğimiz dizi yarım saat ama onun bir de kamera arkası var. Kamera arkasında yap, boz, tekrar, olmadı, yeniden çek gibi bir sürü emeği var. Şimdi eğitimcilerimize motor dersinden sonra bir de ilk yardım dersine girebilir diye yönetmelik değişikliği oldu. Yönetmelikte değişen ilk yardım dersine girebilir yazsısı aslında bir cümleden oluşan bir yazı. Ama bu bir satır yazının arkasında çok emek var. Bu bir satır yazının arkasında en az 5-6 ay Sağlık Bakanlığı’nı ikna etme turları var. Bu turlarımız ise Genel Başkanımız İsmail Yılmaz’ın lokomotifinde yapılıyor. Geçen yıl ramazan ayında Adana’da bir iftar programı düzenledik. Düzenlediğimiz programa Genel Başkanımız İsmail Yılmaz’da katıldı. İftar programımızı Adana’nın 12 tane gazetesi manşet yaptı. İftar programımızda genel başkanımızla birlikte basına taban fiyattaki yatırımların yetersiz olduğunu, haddinden fazla sürücü kursu olduğunu, bunlara bir sınırlama getirilmesi gerektiğini söyledik. Allah’a şükür bunların hepsi de gerçekleşti. Ne dediysek genel başkanımız öncülüğünde söylediğimiz tüm sıkıntılara çare bulduk. Şimdi ise eğitimcilerimiz içinde genel başkanımız bir çalışma yapıyor. Onların sınavlardaki ücretlerinin ödemesini devletin yapmasını istiyoruz. Bir de en azından 6-7 aya kadar bu profesyonel sınav yapıcı sistemi de getirilecek. Orada da bizim eğitimcilere kadro verilmesini istiyoruz ve bunun içinde çalışıyoruz.”
“AB STANDARTLARININ ÜZERİNE ÇIKTIK”
Kongre sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TÜSEKOM Başkanı İsmail Yılmaz ise 2013 yılında başlayan sürücü eğitimindeki hızlı dönüşümün ve gelişimin şu anda Avrupa Birliği standartlarından daha üst bir seviyeye ulaştığına dikkat çekerek, çok önemli bir sürecin geride bırakıldığını vurguladı. Yılmaz, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bugün Kahramanmaraş ilimizde Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Derneği’nin 3. olağan genel kurul için geldik. Genel kurulumuzda normal genel kurul çalışmalarımızı, resmi çalışmalarımızı tamamladıktan sonra sektörümüzün mensuplarının taleplerini, isteklerini, bizden beklentilerini onlardan alarak, sorularına da cevap vererek önümüzdeki süreçte yapacağımız çalışmaları planlayacağız. Çok önemli bir süreç geride bırakıldı. 2013 yılında başlayan sürücü eğitimdeki hızlı dönüşüm ve gelişimi bugün 2017 yılına gelindiğinde, Avrupa Birliği standartlarının daha da üstünde bir noktaya geldi. Teorik eğitimler ve teorik sınavlar, direksiyon eğitimleri ve direksiyon sınavları Avrupa ülkelerinden daha ciddi bir şekilde yapılıyor. Eğitimlerin içeriği, kalitesi daha da arttı ve aynı zamanda sınavlar zorlaştı. Yani sınavda bir kere istop eden veya 2 kere istop eden sınavdan kalıyor veya Emniyet kemeri takmayanın sınavı başlamadan bitiyor. 2 araç arasına bir hamlede giremeyenin sınavı bitiyor. Yani sınavlar çok zorlaştı. Bu tabii beraberinde kaliteli eğitimi de getirdi. Sınav zorlaştıkça daha fazla eğitim verme zorunluluğu oluştu. Önceden 3-5 saatlik bir eğitimle sınava giren bir kursiyer bugün en az 18-20 saatlik eğitimle sınava giriyor. Hatta bazen bu eğitimin bazıları 35-40 saati bulabiliyor. Bu daha da ilerleyecek.
” “EĞİTİM ORTALAMASININ 25-30 SAATE ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ”
Eğitim ortalamasını 25-30 saate çıkararak, eğitimin kalitesini arttırmayı amaçladıklarını dile getiren Yılmaz, bundan sonraki sürecin daha iyi olacağını söyledi. Yılmaz, “Avrupa birliğinin ortalama standardı 25-30 saatlik eğitimle sınava girmedir. Biz bu ortalamayı yakalamak istiyoruz. Yani genel ortalamanın 25-30 saatin üzerine çıkmasını istiyoruz. Trafik kuraları içselleştirmek açısından, kuralları uygulamak açısından pratik kazanmak açısından bu çok önemlidir. İnşallah bunu da kazandıracağız. Bu konuda “Hay sana ehliyet verenin” veya “İşte Ehliyeti bakkaldan mı aldın, manavdan mı aldın” gibi çok eskiden kalma o olan şeylerin artık toplumda izi kalmadı. Bu yeni süreç insanlarımızı çok ciddi şekilde bilinçlendirdi. Biz bundan dolayı da memnunuz, eğitimci olarak elimizden geleni yapıyoruz. Daha iyisi daha güzeli için çabalıyoruz, taşın altına elimizi koyduk. Buna inandık, aynı zamanda meslektaşlarımızda bu konuda gerçekten çok özverililer. Derneklerimiz bu konuda çok iyi çalışıyorlar. Sektör mensuplarımız sürücü eğitiminin her türlü sorunuyla ilgileniyorlar. İnşallah trafik kazalarını beraber azaltırız. Türkiye’deki yılsonu verilen o trafik rakamları, yaralı ölü rakamlarını azaltırız. Tabi gönül ister ki hiç olmasın ama bu mümkün değil. Bunu da başarabileceğimizi inanıyorum. İnşallah bundan sonraki süreç daha iyi daha güzel işlere imza atmamıza imkan tanıyacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“BİZ EĞİTİMİMİZİ TAM VERMEK İSTİYORUZ”
Sürücü kurslarında kendilerinin vatandaşlara tam anlamıyla bir eğitim vermek istediğini ancak vatandaşın eğitim almak istemediğini, bu nedenle de araya çıkar çatışması girdiğini vurgulayan Yılmaz, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Sürücülerimizin teorik derslere gelmeleri gerekiyor. Sınavlarda başarılı olmak için dersleri dinleyecekler. Direksiyon derslerine muhakkak gelecekler. “Benim işim var, gelemem” gibi söylemleri bırakacaklar. Çünkü bu çok önemli. İnsan hayatını direk ilgilendiren bir konu. Bundan daha önemli bir şey olamaz. Çünkü bir kişinin ehliyet alması demek, elinde silah gibi kullanabileceği bir araç var demektir. Sürücü çok önemli bir sorumluluğu alıyor ama eğitimden kaçıyor böyle bir şey olamaz. Sürücü adayları, sürücü kursu seçerken “Kaç para, en ucuz hangisi” diye bakmayacak, işi en iyi hangisi yapıyor buna bakacaklar. Sürücüler eksik eğitim almasınlar. Mesela Avrupa Birliği’nde ehliyet 2 bin 500-3 bin Euro arası. O insanlar bu kadar parayı neden veriyorlar? Çünkü insanlar kendi canını, malını düşünüyor. O açıdan bizim insanımızın da bu bilince ulaşması lazım. Yani burada sürücü kursları çok para istiyor gibi anlaşılmasın. Biz eğitimimizi tam vermek istiyoruz. O eğitimi tam anlamıyla verebilmemiz içinde karşılığını tam almamız lazım. Vatandaş eğitim istemiyor. Bu kez ne oluyor? Ciddi bir çıkar çatışması meydana geliyor. Bilinçlenmek gerekiyor. Ama şuanda mesela sınav güzergahlarımız gayet güzel, belediyeler bu konuda yardımcı oluyorlar. Sınav için gerekli önlemleri alıyorlar. Milli Eğitim bu konuda hassas. Bizim şuanda bir sorunumuz yok.”