Kimi zaman bardağın dolu tarafını görmezden geliyoruz.
Oysa günlük yaşantımızda da günlük yaşantımızın dışında da 'bardağın dolu tarafını' görebilmeliyiz…
Mevcut iktidarın 12 yılda Kahramanmaraş için birçok hizmete imza attığı bir gerçektir.
Ama biz 'hep daha fazlasını' istediğimiz için bu gerçeği kabullenmiyoruz.
**
Kahramanmaraş'ta kamuoyunun yakından takip ettiği bitmeyen bir hikaye var:
"Kahramanmaraş - Göksun - Kayseri Karayolu."
Bu yolun, yani resmiyetteki adıyla Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri 6. Bölge Hududu Yolunun toplam uzunluğu 124 kilometreyi buluyor.
Yolun tamamı bizi ilgilendiriyor ama, asıl üzerinde durduğumuz ise Kahramanmaraş - Göksun arasıdır.
Ki bu yolun uzunluğu da 89 kilometreydi.
89 kilometreydi, çünkü artık değil…
Artık daha kısa...
Yakın zamanda daha da kısalacak…
Kahramanmaraş - Göksun arası 76 kilometreye düşecek.
**
Cuma günü, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile bir Toplu Açılış yapıldı.
Açılışı yapılan tesis sayısı konusunda çeşitli rivayetler var.
Valilik sitesinde sayı 170 olarak duyuruldu.
Erdoğan'ın Kahramanmaraş'a teşriflerinden bir gün önce yapılan basın toplantısında AK Partili Mahir Ünal, açılışı yapılacak tesis sayısının 23 olduğunu söylemiş.
Miş, diyorum… Toplantıya katılamadım. Gazeteci Mehmet Fiskeci'nin ifadesi böyleydi, cumartesi günü CHP'nin basın toplantısında.
Cuma günü Cumhurbaşkanımız da konuşurken, 69 sayısını telaffuz etti.
Onun için sayı konusunda kafamız karıştı.
**
Gerçek sayılı nasıl olsa devletin yetkilileri ya da diğer ilgililer 'lüzum' görürse açıklar.
İçişleri Bakanı-Başbakan-Cumhurbaşkanı imzaları ile Kahramanmaraş'ta valilik makamında oturan bir isim var.
Halkın oyuyla seçilmiş ve büyükşehir belediye başkanlığı koltuğunda oturan bir isim var.
İktidar partisinin il delegeleri tarafından seçilmiş bir iktidar partisi il başkanı var.
Sayıyı tam olarak açıklayacak bir yetkili elbette var.
Eğer, bazı aklı eveller ve takla atarlar onlardan önce hareket ederek reis-i cumhurun, iktidarın, valiliğin, büyükşehir riyasetinin avukatlığına soyunmaz ise… Elbette makam sahiplerinden biri çıkar "Evet kardeşim sen doğru söylüyorsun. Böyle şey olmaz. Açılışı yapılan tesislerin sayısı 170, 69, 23 değil. Doğrusu şudur" der.
Der mi?
Belkiyoruz!
**
Kahramanmaraş - Göksun arasında defalarca gitmişliğim var.
Gerek bu ilçeye, gerek Afşin'e, gerek Elbistan'a, gerek Nurhak'a, gerekse Ekinözü'ne…
Hatta bu yolu kullanarak Darende, Sivas, Erzincan, Gümüşhane, Trabzon seferlerimiz de oldu.
Yine bu yolu kullanarak Kayseri, Nevşehir, Ankara yolculuklarımızı da var, anılarımızda.
Defalarca gelip gidiyoruz, Göksun Yolu'ndan.
**
Söz konusu yol üzerindeki 3 tünel ile bazı viyadüklerin açılışı yapıldı.
Açılış yapıldığının ertesi günü de gecenin bir yarısı bu tünellerden geçerek Elbistan'a gittik.
Önceki gece de aynı tünellerin içinden geçerek, Kahramanmaraş'a geldik.
Çocukluğumdan beri bildiğim Püren Tüneli artık tarih oldu.
Giderken pek dikkat etmedim, "tünelden mi geçeceğiz", "eski yoldan mı" diye?
İlk kez merak etmedim galiba.
Araca bir bindik, tüneller aklımıza düştüğünde Afşin yol ayrımına varmıştık.
Ama önceki gün dönerken sabahın ilk ışıkları ile birlikte dikkat ettim.
Saat 05:00 iken Göksun'daydık, 05:15'te de Tekir'de çay molası verdik.
Yani 15 dakikada aşağı inivermişiz.
Düm düz. Viraj-miraj yok.
Ne güzel.
Ne hoş.
**
Şunu söylemeyi kendime bir görev biliyorum:
Bu yolu düşünenleri.
Yıllardır gündemde tutanları…
Yatırım programına aldıranları…
Üzerinde yoğun biçimde çalışan siyasetçileri, bürokratları...
Tünel kazıcıyı kullanandan, betoncusuna kadar emeği, alınteri, mesaisi olanları…
Müteahhidi, mühendisi, topografını, taşeronunu, operatörünü…
Velhasıl bil cümle emeği geçenleri kutluyorum.
Alkışlıyorum.
Hayal gibi görünen bir projeyi hayata geçirenleri tebrik ediyorum.
**
Elbette bu yolun eksikleri var.
Hala birkaç tünel yapılıyor. Birkaç viyadük için çalışmalar sürüyor. Asfalt beklenen standartta değil. Tünelin içi de aynı şekilde.
Ama olacak.
Hadi derler ya atalarımız:
"Geç olsun da güç olmasın…"
Zaten çoğu gitti, azı kaldı.
**
Biraz da 'bardağın dolu tarafından bakacağız' artık.
Hep boş tarafının da dolmasını beklersek hoş olmuyor. O zaman hepten 'muhalefet' damarımız tutu-yor.