Aycan, “15 Temmuz Kalkışması sonrası ilan edilen Olağanüstü hal (OHAL) uygulaması ile kamu yönetimine yerleşmiş suçlular ayıklanır iken bir taraftan da kamu kurumları yeniden yapılanmaktadır. Fakat bu sırada suçluların ayıklanması, cezalandırılması gerekir iken planlanan uygulamalar ile bilerek veya bilmeyerek kamu kurumları ve Türk Milleti cezalandırılmaktadır.” dedi.

OHAL ile ilgili uygulamalar neticesinde kapatılan vakıf üniversiteleri ile bu üniversitelerin öğrencilerinin durumu hakkında çözüm önerisinde bulunan Aycan,  “Bu vakıf üniversitelerin mal varlıkları ve öğrencileri ile birlikte hami durumda olan Devlet Üniversitesine devridir. Devlet Üniversiteleri Kendi öğrencileri ile birlikte veya ayrı olarak öğrencilerin eğitimini sürdürebilir ve buraları yönetebilecek kapasitededir. Böylece Kaynaklar heba edilmemiş, öğrenciler ve ailelerde mağdur edilmemiş olacaktır. Devletimizin yüksek öğrenim kapasitesi de korunmuş olacaktır. Oluşan ve oluşabilecek sorunlarda önlenmiş olacaktır.” dedi.

Aycan kapatılan okulların MEB’e devredilmesi gerektiğini savundu. Aycan, “Kapatılan vakıf okullarının da kapatılmak yerine Milli Eğitim Bakanlığına devri uygun olacaktır. Hem kaynaklar, öğrenciler ve ailelerde mağdur edilmemiş olacaktır.

Tüm Kurumlar kapatılmak yerine hainlerden temizlenmelidir. Kurumlar cezalandırılmamalı, gerekli ise düzenlemeler yapılmalıdır.” dedi.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesi hakkında da görüşlerini açıklayan Aycan, “Bir çok Ülkede Asker hastanesi vardır. Savaşta ve barışta asker hastanesine ihtiyaç vardır. Türkiye’nin fazlası ile asker hastanesine ihtiyacı vardır. Güneydoğu ilerimizde Devlet Hastanelerinde yaşananlar ortada iken, Türkiye’de de Asker hastanesi uygulamasının devam etmesi stratejik önem taşımaktadır.

Ayrıca GATA çok ayrı özelliklere sahip bir hastanedir. Donanımı ve kapasitesi çok yüksektir. Bu hastanenin Sağlık Bakanlığına bağlanması Kuruma zarar verecektir. En azından Mutlaka ayrı Tıp Fakültesi statüsü korunmalıdır. Genel Kurmaydan ayrılacak ise sivil tıp fakültesi olarak yaşamalıdır.

Hükumetin askeri doktorluk politikasını da eleştiren Aycan şöyle dedi: “Hükumet askeri doktorluk uygulamasını kaldırıp tüm doktorları Sağlık Bakanlığın bağlamak ve askerin doktor ihtiyacını Sağlık Bakanlığından görevlendirme ile çözmek istemektedir.”

Bu uygulamada sıkıntılıdır. Askerin barışta da, savaşta da doktora ihtiyacı vardır. Askeri doktorluk özel ve zor bir görevdir. Sağlık Bakanlığından geçici görevlendirme ile yürütülecek bir durum değildir. Kalıcı kadrolara ihtiyaç vardır. Bu nedenle özel bir yapılandırma olmalıdır. Aksi halde sorunlar çıkmaya açık bir durumdur.”