Sivilleşmenin ön plana çıktığı günümüzde milletçe kutlanacak önemli bir bayramdır, 12 Şubat. Çünkü 12 Şubat sadece devlet erkinin değil milletin top yekun kutladığı bir “İstiklal Bayramı”dır. Bireysel inisiyatifle özgürlükleri için savaşan Maraşlı çeteler Dünya tarihinde sömürgeci anlayışa karşı ilk zaferi 12 Şubat’ta kazanmıştır. 12 Şubat 1920 yılında batı medeniyetinin sanayileşme sürecinde olduğu, tüketim toplumunun oluşmaya başladığı yıllardır. Maddeci, materyalist düşünce tarzının zirveye yaklaştığı 1920 yılında Dünya’da bu düşüncelerin modern en ileri düşünce olduğu genelde kanıksanmış ve kabullenilmiştir. Oysa Maraş’ta 1071 yılında Anadolu’ya gelen insanların Anadolu’da var olan kültürlerle kaynaşarak ortaya çıkardıkları bir kültür hâkimdi. Bu insanların kabul ettiği kültür yıllardır pek çok devlet kurmuş ama genelde aynı kültür temelinde yaşamlarını idame ettirmişlerdi. İslam bu insanların ortak diniydi. Ancak 12 Şubat 1920 yılında Maraş’a gelen Cezayirli, Senegalli, Hintli Müslümanlardan farklı bir yorumla bu dinin sancaktarlığına yükselmişlerdi. 12 Şubat 1920 yılına kadar İslam’ın sancaktarlığı adına yedi düvelle savaşmışlardı.
12 Şubat şanlı tarihimizin destansı bir zaferidir. O dönemlerde savaşmış çetelerin şu vasiyeti bizlere hitap etmiyor mu? “Biz ecdadımızın mezarını düşman çizmelerine çiğnetmedik. Siz imanlı nesillerden isteğimiz bizi dua ile hatırlamaktan mahrum bırakmayın!”
12 Şubat zaferiyle başlayan İstiklal Savaşı sonucunda bu topraklarda özgür insanlar yaşamaya başlamıştır. İşte 12 Şubat; kadın- çocuk, yaşlı- genç, Türk- Kürt, Alevi-Sünni diye ayrılmaya çalışılan bir milletin top yekûn direnişiyle kazanılan bir zaferdir. Aslında hepsinin ‘bir’ millet olduğunu gösteren önemli bir zaferdir.
Bu duygularla Türkiye’nin İstiklal Bayramı olarak gördüğüm 12 Şubat günümüz kutlu olsun. Bu destanı yazan aziz ecdadımızın ruhları şad olsun.”